Bozkurt NET

[kaara]

Cumhurbaşkanlığı seçimi, RTE'nin yeniden seçilmesi, Irak sorunu, İran gerginliği ve içeride yaşanan diğer olaylar...
Avrupa basını ve gündeme bakış.
Biz olaylara nasıl bakıyoruz onlar nasıl bakıyorlar?
Avrupa ve ABD basını Türkiye ile ilgili her haberde TSK ile Hükümet arasında bir gerginlik ve güç savaşı varmış gibi gösteriyor.Halbu ki Türkiye demokratik bir ülke.Askerler seçime en ufak bir müdehalede bulunmuyor.Hatta insanları yönlendirme konusunda oldukça temkinli davranıyor.En azından meclis başkanından çok daha dürüst bu konuda.Tamam AKP'yi istemiyorTSK.Ancak bu çok doğal.Herkesin bir siyasi görüşü var ve bu çoğu zaman aşikardır.Bu ülkenin güvenliğini onlardan daha çok kim isteyebilir ki?Kaygılanmaları doğladır.
AKP mimlenmiştir kopup geldiği gurup nedeniyle.BAktığımızda Erbakan ve ekibi İslam konusunda Erdoğan ve ekibinden çok daha tutucu ve aşırıcıydı.Erdoğan ve ekibine baktığımızda hiç de Şeriatçi bir duruş görünmüyor ve bunu kendileri de inkar ediyorlar.İslam'ı hesabına çalıştıkları kişilerin amaçlarını gerçekleştirmek için kullanıyorlar.
Akerin kaygısı tamamen farklı bir sebepten.Bu hükümet her fırsatta Orduya saldırmaya çalışıyor.Asker de başlarına bir çorap örülmeye çalışıldığının farkında.Ancak çorap kendi başlarına örülse sineye çekerler -çuval olayı gibi-.Ancak aslında çorap Türk Milleti'nin başına örülmekte.

Irak, Suriye, İran, Afganistan, Lübnan, Filistin, Kafkasya, Bosna, Karabağ, Pakistan, Libya, Sudan, Doğu Türkistan....

ABD'nin bu coğrafyada ne kadar etkin olduğunu anlatmaya gerek yok.Bu coğrafyada ise iki tane güçlü ve ABD'ye (emperyalizme) karşı ülke var.Bunlardan biri ve birincsi Türkiye diğeri İran.
ABD Irak'a istediği zaman girip çıkıyor.Sebebi ise karşısında tamamen bölünmüş ve güçsüz bir ülke olması.Öyle ahım şahım bir ordusu da yok.Peki İran her seferinde ABD'ye kafa tutup hakaretler yağdırırken ve ABD'yi tehdit ederken neden İran' giremiyor.Sebep karşısına çıkacak kuvvet Afganistan ve Irak'ta olduğu gibi aşiretler değil, donanımlı ve ehil bir ordudur.

Şimdi gelelim Türkiye kısmına.Trükiye ordu bakımından Çin, Rusya, Hindistan, ABD, gibi nufus yönünden kalabalık ülkelerin ardından 10 sırada bulunuyor.Türk ordusu elinde bulundurduğu techizatı ve mühimatı kullanma bakımından ise birinci sırada.Bu oldukça önemli bir güçtür.Bu kaoslar coğrafyasında bizi bir arada tutan, bizi dışarıya karşı koruyan ve tüm düşmanları hareketsiz kılan bir güçtür.

ABD'nin dünya çapında uyguladığı siyasetin temelinde ise "ulusal orduları ve sonrasında ulusal devletleri ortadan kaldırma" planı bulunuyor.Bu ulusal ordular ulusal ülkelerin sigortası görevini üstlenmektedir.Bu gün Türkiye-İran ve Irak, Afganistan, Filistin, Sudan, Pakistan, Doğu Türkistan, Suriye, Lübnan örneklerine baktığımızda karşımıza bu gerçek çıkıyor.

Türkiye de yıllardan beri verilen PKK savaşı ve aynı şekilde İran'da verilen PKK savaşı ve her iki ülkenin de çeşitli gruplardan oluşması ancak bu grupların bir arada tutlabilmesini sizce siyasi iradenin mi yoksa ordularının güçlü oolması mı sağlamıştır.

Bu gün Türkiye'de siyasi irade hemen hemen yoktur.Ancak bu yokluk ülkenin yok olacağı anlamına gelmez.Çünkü bu ülkenin güçlü bir ordusu vardır ve bütün düşmanları (iç ve dış) yok edecek güçtedir.

Bu gün uygulanmak istenen ise (ABD ve onun hesabına çalışan AKP) ülkenin sigortasını devre dışı bırakmaktır.İşte Avrupa basınında yer alan haberlerde mutlaka TSK ve AKP karşılaştırılması bu neledir.Yansıtılan ise şudur: TSK sanki türk halkını sınırlayan, baskı kuran, eziyet eden, haksızlıkların ve yolsuzlukların kaynağı.AKP asker baskısıyla ezilen halkın temsilcisi ve iyilik meleği.Asker baskısındaki halka "demokrasi" seçenğini sunan sivil bir örgüt.

Trük Milleti'nin Ordu'ya, ne kadar bağlı olduğunu ve güvendiğini bilen avrupalı ve diğer dış güçler, bu kamuoyunu yıpratmak amacı ile pkk'yı kullandılar.Şimdi ise yelpazeyi genişlettiler ve Türk Milleti'nin merkezine doğru çekmeye çalışıyorlar.Peki nasıl...

Türk halkı seçimlerde YArıya yakını AKP'ye oy verdi.Akp'ye oy vermelerinin bir nedeni de ABDullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığını onaylamaktı.Oysa TSK ABDullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığını istemiyor.İşte dış odaklar da bu istememezliği Türk halkına şu şekilde yansıtmaya çalışıyor:"TSK sizin isteğinize karşı çıkıyor.Çünkü TSK laik ama halkın büyük bölümü İSLAM'cı.TSK, Eşi türbanlı olan biri Cumhurbaşkanı olamaz diyor.TSK sizden değil; halktan uzak ve ayrı bir güç."

İşte ABDullah gül ve AKP tamamen bunu yani halkın İSLAM sevgisini ve inancını kullanarak bu dinin baş düşmanı olan Hıristiyan ABD ve yahudi İsraile hizmetler veriyor.Zoruma giden bu.TSK'nın kaygısı da bu.

Din tüm tarih boyunca siyasi iradelerin merkezinde olmuştur.Günümüzde de böyledir ve gelecekte de böyle olacaktır.Eğer yaradılışa inanıyorsa o zaman insanlar dinlerini yaşamak için yeryüzüne geldiler ve tek amaç budur.O halde hayatın her alanında olan bir şeyi hayatın herhangibir alanından çıkarmak mümkün olmaz.Yani devletlerin siyasetinde de din mutlaka olacaktır.Benim istediğim ise şudur:İslam ön plana çıkarılsın ancak İslam' a hizmet edilsin...Türk milleti ve İslam ülkeleri düştükleri bu rezil durmudan bir an önce kurtulsun.Dünya kaybettiği barışa yeniden kavuşsun...