Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - FETHULLAH'ÇILAR ARTIK TASFİYE EDİLMELİ!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 10, 11, 12  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 5. sayfa (Toplam 12 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Eyl 04, 2007 1:47 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Başbuğ ihtilalin içinde olduğu için böyle konuşuyor.Tam tersine idamını istemiyordu.Orduda ihtilalciler dışında büyük miktarda genç subay bu idamı istiyorlardı.Tabana dert anlatamadılar.27 Mayıs askeri emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirilmiş bir ihtilal değildir.Cemal Gürsel,hiçbir şeyden haberi yok iken,ihtilal gecesi briç oynarken alınıp ihtilalin başına getirildi.Ordu kaynamaktaydı.Alt rutbedeki genç subaylar,çığrından çıkmış,emir falan dinlemiyordu.Eğer Başbuğ ve bazı arkadaşları işin içerisinde olmasaydı;ordu içerisinde bile karışıklık çıkabilir yeni bir 31 mart vakası meydana gelebilirdi.Cemal Gürsel i;sükuneti sağlamak üzere alıp getirip başa koydular ve askeri zinciri korudular.Yoksa istese idi;Türkeş,ya da o guruptan birisi devlet başkanı olabilirdi.
İhtilal normal bir hadise değildir.Kuralları da yoktur.Nerede başlar,nerede biter hiç bilinmez.İhtilal bir kargaşadır.Bu kargaşa içerisinde Başbuğ,orduyu bütün tutabilmiştir.Tarih de 14 olayı vardır.Milli birlik komitesinden Başbuğ ve 13 arkadaşı;ihtilalciler arasındaki düşünce ayrılığından dolayı tutuklanıp yurt dışına sürgüne gönderilmişlerdir.
Milli birlik komitesinde büyük kargaşalar ve kavgalar olmuştur.Silahlı bazı olayların olduğu söylenir.Böyle karışık bir ortamda işin yüzde 50 sinin değil,yüzde birinin dahi Başbuğa yüklenmesi yanlıştır.Çünkü ihtilal Başbuğ ve arkadaşlarını istediği gibvi Türk çü bir hareket yönelememiştir.Abd ile anlaşma yapılmıştır.
Bu sarıklı kardinal,abd nin;sevgilisi menderesi nasıl gözden çıkarıp harcadığını görmüyor mu?İstese idi abd Mendersin idamını durdurabilirdi!
abd,menderesin zıvanadan çıktığını,özel hayatında yasak ilişkilerle kafasının karışık olduğunu,kontroldan çıktığını biliyordu.Ayrıca ihtilal olmasa idi seçimi bile kaybedecekti.Yaptıklarıyla,yıpranmış,perişan olmuştu.Diktatörlüğe gitmeye kalkışmıştı.Asılması en çok abd yi sevindirdi.
Çünkü oradan bir efsane yarattılar.Ardından b,c planları devreye sokuldu ve onun mirası yenildi.Adalet partisi seçimleri böylece almıştır.Menderes çizgisini de devam ettirmiştir.Hazine de 5 kuruş para bulamadı ihtilalciler.
Durumu öğrenmeye gelen abd büyük elçisinden;ittifaklara bağlı kalmak şartı ile,maaş ödemeleri için borç para bile istenildi.Bu kadar muhtaç olunan abd niye bu idamı önlemedi?Tam tersine Başbuğ ve arkadaşları dışındaki ihtilalcileri elde ederek;harekatı abd ci bir harekete çevirdi.Ve büyük tehlike olan Başbuğ ve arkadaşları tutuklanıp sürgün edildiler!
Bu sahtekar bunları bilmiyor mu?Menderesi astıran güç abd dir.
Bu ahlaksız kardinal çıkıp niye bunları söyleyemiyor?Çünkü abd nin ekmeğini yeyip,onun itliğini yapıyor.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Eyl 04, 2007 1:54 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bin oku
At yay ile bin oku
Bilene bir harf yeter
Bilmeyene bin oku...


Agabeyim bu hain gercegi bilmiyor mu? Bildigi halde carpitiyor. Öyleyse onu adam yerine dahi koymuyoruz. Sokaktaki herhangi biri hatta dilenciler bile bu heriften daha üstün gözümüzde. Dilenci paraya tamah etmis kul hakki yiyor. Bu hain bir milletin gelecegini ipotek etmekle mesgul.

Sözümüzdeyiz; Hüseyin Turan´in türküsünü bol bol dinleyecegiz.

Bunlara kendimizi savunmak mi; ben savunmuyorum. Zira onlar görmek istediklerini görmeye alisik.

Dogurunun pesinde olanlara canimiz feda.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Eyl 04, 2007 2:07 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ayrıca size bir not daha.İstanbulun emniyet asayiş tümeni 66.ncı mekanize tümendir.Yasıadanın koruması ve idaresi da bu tümenin sorumluluğu altında idi.
İnfazın son anda ertelenmesi için Ankara dan,66.ncı mekanize tümen komutanlığına çekilen telgraf emri ,yassıada ya iletilememiştir.Olayın tanığı;bu tümende görev yaparken tanıştığım bir astsubaydır.Bu astsubay;emrin adaya muhabere karışıklığı ile,yoğun gayretlere rağmen gönderilemediğini bana bir sohbetimizde anlatmıştır.Bu emir adaya ulaştırılmamıştır!
İşte bunu için abd sorumlu diyorum.Kafadan değil.Abd her emri ele geçirmekte ve dinlemektedir.Ayni istiklal harbinde ingilizlerin kara jumbosu gibi.
Şimdi düşünün.1974 harekatında;Kıbrıs adası ile,genelkurmayın bağlantısını kim kopardı dersiniz?Kocatepe gemisinin;kendi gemimizin;akdenizde Kıbrıs adası açıklarında,saatlerce kendi uçaklarımızla savaş yapmasını;bu savaşın sonucunda Kocatepe nin batmasını kime borçluyuz?İşte bu sözde müttefike.Çünkü haberleşmeyi karıştırdılar.Bunlar böyledir.Bazen haberleşmeyi karıştırır,bazen de orta tatbikatta kasten gemimizi vururlar.Onun için bu olayın sorumlusu abd dir.
Çünkü mendersin asılması gerekiyordu.Menderes son anda abd nin kendisini sattığını anlamış,rusyaya yöneldiğinde çok geç kalmıştı.
Daha açık yazmadığım şeyler var.Ama sanırım mesele anlaşılmıştır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Eyl 04, 2007 7:12 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

fethullah gülen yalancı olduğu kadar yalaka bir insandır.Erzurum da olduğu zamanlar;rahmetli Başbuğ a çok büyük yakınlık göstermiş,Türkçü bir çizgide gibi görünmüştür.Madem %50 menderesin asılma payı var da,neden o zamanlar Başbuğa yaklaşıp yalakalık yaptı.Sonradan çıktı çamur atıyor.Başbuğun kendisini övdüğüne dair şeyler söyler bunun müritleri.Doğrudur,Başbuğa o kadar yakınlaşmış,o kadar Türkçü bir çizgide görünmüştür ki,o zaman açtığı okullar daha asıl amaçları belli olmadığı için takdir edilmiştir.Hatta bu yalakanın İzmir e tayin edilmesini de ,kendi isteği üzerine sağlayan Başbuğ dur.O zamanlar zurnanın son deliği,sıradan bir vaiz idi.Aslında bu nurcu falan da değildir.Kürt said ile tek bir defa dahi karşılaşmış değildir.Onun ölümünden sonra zaman zaman özellikle Isparta da yazıcı gurubundan bazı nurcuların cenazelerine gelerek,hatta onların namazlarını kıldırarak,o camiaya da sahip çıkmıştır.
Şimdi bize bulaşmasının sebeplerinden birisi de budur.
Bu dallamanın niyeti,herkesi fethullahçı yapmaktır.Bunun için de her yalakalığı,yavşaklığı yapacak karakterde,samimiyetsiz birisidir.Adam diyemiyorum.Adama benzer tarfı yok çünkü.Ne olduğu belirsiz birisi işte.
Kaç sene önce ne mal olduğu açığa çıkmadan kendisinin takdir edilmiş olmasını,bu gün bunun yetiştirdiği dallamalar bize kullanmaya kalkışıp;"Başbuğ bizi takdir etmişti.Neden bize karşısınız?"diyorlar.
Oysa rahmetli Başbuğ yaşasaydı,bu fethullah ın da,bu yandaşlarının da suratlarına tükürmeye dahi tenezzül etmezdi!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
orhan3307
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 03, 2007
İletiler: 241

İletiTarih: Per Eyl 20, 2007 7:06 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Adamlar mikrop bünyeyi sarmadan tedbir alıyorlar.

Alıntı:

RUSYA'DA SAİD-İ NURSİ KİTAPLARINA YASAK
Moskova Kent Mahkemesi (Mosgorsud) Said-i Nursi'nin 14 cilt halinde Rusçaya çevrilen toplu eserlerinin yasaklanmasıyla ilgili kararı onayladı
20.09.2007 04:38



Rus İnterfaks Ajansı, Moskova'daki mahkemenin, Koptevski bölge mahkemesinin 21 Mayıs'ta aldığı yasaklama kararına yapılan itirazı dün akşamki oturumda inceleyerek, mahkemenin kararını onayladığını duyurdu.

Mahkeme sürecine katılan Rusya Müftülüğü temsilcisi Zufar Şarifov da karardan sonra yaptığı açıklamada, mahkemenin bu kararla Rusya Müslümanlarının dini işlerine müdahale ettiğini öne sürdü.

Rusya'nın Asya Bölgesi Müslümanları ruhani lideri Nafigullah Aşirov da açıklamasında, kararın "yüzde 100 siyasi sipariş üzerine" alındığını ileri sürerek, "Bu karar bekleniyordu. Eğer hakimler kendi kanaatlerine göre karar alabilselerdi bu kitaplar yasaklanmazdı. Çünkü bunun için hiçbir neden yok" dedi.

Rus avukat Sergey Siçov da kararın açıklanmasından sonra, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götüreceklerini söyledi.

.
http://www.haber10.com/haber/92984/
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
aslanderen40
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 11, 2003
İletiler: 133
Şehir: kırşehir

İletiTarih: Per Eyl 27, 2007 9:41 pm    ileti konusu: tarikatın kirli yüzü Alıntıyla Cevap Gönder

Kadir Reis'e teşekkürlerimi bir borç bilirim 2 yıl önce burada buna benzer bir konu açmıştım ve çok güzel tartışmalar olmuştu ve site içindeki gülenciler ortaya çıkmışlardı. ağabey bu konu memleket için çok önemlidir gerçekten. şuan bütün kurumları ele geçirmek üzereler ve bir süre sonra adım atamayacağız. islamiyeti kafalarına göre yorumluyolar ve "ılımlı islam" adı altında dinimizin altına dinamit koyuyorlar.
aslında millet olarak bizim en büyük problemimiz Kuran'ı Kerim'in Türkçe mealini okumamamızdan kaynaklanıyor. orada herşey gereğince ayrıntıya inilerek anlatılmış ve ne yazıkki çoğu vatandaş bunlardan bihaber dir.
Tanrı Türk'ü Korusun.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM ICQ
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pzr Eyl 30, 2007 10:07 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
İftarda Gülen paniği
ABD'de bulunan Başbakan erdoğan ve eşi Emine Hanım, Nur cemaatinin liderlerinden Fethullah Gülen'e yakınlığıyla tanınan Türk Kültür Merkezi'nin iftar yemeğine katıldı. Aralarında ABD Eski Başkanı Bill Clinton'un da bulunduğu yaklaşık 1000 kişinin katıldığı yemek öncesi, gelen mesajlar tek tek okundu. Yemeğin en ilginç olaylarından biri de bu anda yaşandı.
Yemeğe katılan konuklar Başbakan ile fotoğraf çektirmek için protokol masasının etrafını sardılar. Erdoğan ve eşinin fotoğraf çektirmek için ayağa kakması üzerine masadaki bakanlar ve eşleri de hareketlendi. Bu sırada mikrofonlardan İngilizce olarak, "Lütfen yerlerinize oturun, şimdi önemli bir mesaj okunacak" anonsu yapıldı. Mesajın okunabilmesine imkân sağlamak için salondakileri yerlerine oturmaya davet eden anons iki kez tekrarlanmasına karşın Erdoğan, bakanlar ve eşleri yemeğin verildiği balo salonundan ayrıldı. Erdoğan'ın salondan ayrıldığı sırada konuşan New York Emniyet Müdürü Raymond W. Kelly sözlerini bitirdikten sonra Fethullah Gülen'in yazılı mesajı salondaki davetlilere okundu. "Önemli bir mesaj okunacak" anonsunun ardından Erdoğan ve yakın çalışma ekibinin bu mesajın Gülen'den geldiğini tahmin ederek, mesaj okunurken salonda yer almamak için yemekten ayrıldıkları yorumları yapıldı. Gecede davetlilere dağıtılan dergide Fethullah Gülen'in geçen yıl gönderdiği mesaja da yer verilmesi dikkat çekti.

MİLLİYET



Bunlar kimin nesi olduklarını saklamaya çalışsalarda biz gayet iyi biliyoruz..........

GERÇEK YÜZÜNÜZÜ GÖSTERİN ARTIK !!!


saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kozenir
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 25, 2007
İletiler: 58

İletiTarih: Çar Ekm 03, 2007 4:46 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Nurculuk!
Saîd-i Nursî (Saîd-i Kürd-î)’nin ortaya çıkarttığı bir yapılanmanın adıdır.
Saîd-i Nursî ve peşinden gidenlere verilen ad!
Her ne kadar kendileri kabul etmeseler de!
Said-i Nursi'nin yaşamı boyunca yazmış olduğu risalelerin tümüne "Risale-i Nur Külliyatı" deniyor.
Bir çok dallara ayrışmışlardır.
Fethullah Gülen etrafında kümelenenler!
Bunlarıda ayrı olarak incelemek gerekir.
Saîd-i Nursî zamanında demiş ki:“Ey Asurîler ve Keyânîlerin cihangirlik zamanından pişdar, kahraman askerleri olan arslan Kürtler!... Beşyüz sene yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa sahrâ-i vahşette vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir. Hikmet-i ilâhî denilen makine-î alemin nizamı ve telgraf hattı gibi umum âleme mümted ve müteşa'ib kanun-i nûrân-î ilâhînin müessisi olan hikmet-i ilâhî ufk-i ezelden engüşt-i kaderi kaldırmış, size emrediyor ki, tefrika ile katre katre müteferrik su gibi zayi olan hamiyet ve kuvvetinizi fikr-i milliyetle tevhit ve mezcederek zerrâtın câzibe-i cüz'iyyeleri gibi gibi bir câzibe-i umum-î millî teşkili ile Kürt gibi bir kütle-i azîmi küre gibi tedvir ederek şems-i şevket-i islâmiyye Osmâniyyenîn mevkibinde bir kevgeb-i münevver gibi câzibesini ittiba ile muvazene ve âheng-i umumiyyeyi muhafaza ediniz.
{İki Mekteb-i Musîbetin Şahâdetnâmesi Yahut Divan-i Harb-i Örfî ve Saîd-i Kürd-î"-1909}
Tercümesi ( Ey Asurlular ve Ahemenidlerin cihangirlik zamanında, onların öncüleri ve kahraman askerleri olan arslan Kürtler! Beş yüz yıldır yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir. İlâhi hikmet denilen âlem makinesinin nizamı ve telgraf hattı gibi bütün âleme dal budak salan Tanrı'nın nurlu kanununun kurucusu olan ilâhî hikmet, ezel ufkundan kader parmağını kaldırmış size emrediyor ki: Ayrılık, gayrılıkla damla damla dağınık sular gibi boşa giden hamiyet ve kuvvetinizi milliyet fikriyle birleştirip kaynaştırarak zerrelerdeki küçük cazibelerden bir umumî ve millî cazibe teşkili ile Kürtler gibi büyük bir kütleyi dünya gibi döndürerek İslâm ve Osmanlı şevket güneşinin mevkibinde parlak bir yıldız gibi cazibesine uymakla muvazeneyi ve umumî ahengi muhafaza ediniz.)
Bunu anlayan anlar.
Yoruma gerek yok!
Nurcular kesinlikle Milliyetçi değildirler.
Milliyetçiliği reddederler.
Onlara göre Türk Milliyetçiliği şirktir.
Asabiyetçilikle eş tutarlar.
Biz Türk Milliyetçisi Ülkücülere de bu sebeple sıcak bakmazlar.
Türkeş,Ülkücüler ve MHP adını duyunca nasıl alerji olduklarını söylememize gerek yok umarım.
Nurcu olan adamdan kırk yıl beklesen Ülkücülüğün yoluna hizmet ettiremezsiniz.
Bu kesindir.
Mesele Ülkücünün bunların yoluna hizmet etmesidir.
Maalesef Ülkücülerin dini hassasiyetlerini kullanmaktadırlar.
Her Ülkücü Müslümanlığı yaşamalı ve iyi de bilmelidir.
Nurcuların şarjlarına Ülkücülerin ihtiyacı yoktur.
Ülkücü İslamı iyi bilmeli ve yaşamalıdır.
Bunu bizler sağlayacak,Ülkücüler de araştırıcı ve okumaya hevesli olacak,güçlü ve iyi bir imanı bilgi ve donanıma sahip olacak,bunların sohbetlerine ihtiyaçları kalmayacaktır.
İddiamız odur ki uzun süre bunların sohbetlerine katılan Ülkücü ya Ülkücülüğe düşman olur ya da Nurculuktan soğur.
Ortası yoktur.
Ülkücü hem Ülkücü hem Nurcu Olamaz.
Kalamaz da!
Nurcu hem Ülkücü hem Nurcu olamaz.
Kalamaz da!
Nurcular katıdır.
Ülkücülere karşı!
Fethullah Gülen ve ekibi hoşgörüyü merkezde tutarak ve topluma yakın durarak kazanmayı ve kullanmayı iyi bilen son derece teşkilatçı bir harekettir.
Nurcular kadar katıdırlar.
Zaten beyin takımı ve üst idare kısmı şakirttir.
Fakat kamuoyunda gerek dergi,gerek gazete ve gerek eğitim ile TV'leriyle ooldukça başarılı kazanımlar elde etmişler ve 22 Temmuz'da verdikleri sonsuz destekle neyi hedeflediklerini apaçık ortaya sermişlerdir.
AKP açık olarak desteklenmiştir.
Niçin mi?
AKP'nin hesaplaşacağı kim ve neyse onun da onunla hesaplaşmak istediği için!!!
Ülkücü Hareketin mensuplarına yıllarca kanca atarak dergi aboneliği,gazete aboneliği,ev sohbetleri,himmet ayakları ve ağlama seanslarıyla oldukça başarılı bir süreç geçirmişlerdir.
BBP ve Nizam-ı Alem (Adları artık Alp eren Ocakları oldu ya!) Ocaklarına mensuplara sıcak bakmalarının altında neler yatıyordu?
Elbette bugün o gençler hem diyalogları ve cemaatlerin hizmetlerini öve öve savunuyorlarsa durup düşünmek gerekir.
Ülkücülerin İslama olan bağlılıklarını su istimal etmekte bunlardan daha başarılısını bulamazsınız.
Artık Ülkücüler UYANMALI!
Maddi desteğe artık paydos denmeli!
Ülkücü, Ülkücü Hareketin neşriyat,parti,teşkilat,ocak ve yayınlarına maddi destek vermelidir.
Ülkücü Ülkücü Harekete hizmet etmeli!
Ülkücüler bu cemaatle polemiğe ve tartışmaya girmemeli,uzak durmakla yetinmelidir.
Saygılarımla.
Tanrı Türkü Korusun Ve Yüceltsin.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cCcBilgecCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 326

İletiTarih: Çar Ekm 03, 2007 10:51 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ALLAH korusun bunlar insani gercekten dinden imandan sogutur,yillar evvel rahmetli neyzen teyfik bu tip insanciklara siir,iyle ne guzel cevap vermis ,anlayana tabiki

......
Ne ararsın tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa neden türban sorarsın?

Rakı, şarap içiyorsam sana ne,
Yoksa sana bir zararım, içerim.
İkimiz de gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem, sarhoşkende geçerim.

Esir iken mümkünmüdür ibadet.
Yatıp kalkıp Atatürk’e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma,
Atatürk’e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine dogardin amma,
Baban kimdi bilmezdin şerefsiz…

Neyzen Teyfik


En son cCcBilgecCc tarafından Çar Ekm 31, 2007 12:45 am tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Çar Ekm 03, 2007 11:09 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kozenir demiş ki:
Nurculuk!
Saîd-i Nursî (Saîd-i Kürd-î)’nin ortaya çıkarttığı bir yapılanmanın adıdır.
Saîd-i Nursî ve peşinden gidenlere verilen ad!
Her ne kadar kendileri kabul etmeseler de!
Said-i Nursi'nin yaşamı boyunca yazmış olduğu risalelerin tümüne "Risale-i Nur Külliyatı" deniyor.
Bir çok dallara ayrışmışlardır.
Fethullah Gülen etrafında kümelenenler!
Bunlarıda ayrı olarak incelemek gerekir.
Saîd-i Nursî zamanında demiş ki:“Ey Asurîler ve Keyânîlerin cihangirlik zamanından pişdar, kahraman askerleri olan arslan Kürtler!... Beşyüz sene yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa sahrâ-i vahşette vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir. Hikmet-i ilâhî denilen makine-î alemin nizamı ve telgraf hattı gibi umum âleme mümted ve müteşa'ib kanun-i nûrân-î ilâhînin müessisi olan hikmet-i ilâhî ufk-i ezelden engüşt-i kaderi kaldırmış, size emrediyor ki, tefrika ile katre katre müteferrik su gibi zayi olan hamiyet ve kuvvetinizi fikr-i milliyetle tevhit ve mezcederek zerrâtın câzibe-i cüz'iyyeleri gibi gibi bir câzibe-i umum-î millî teşkili ile Kürt gibi bir kütle-i azîmi küre gibi tedvir ederek şems-i şevket-i islâmiyye Osmâniyyenîn mevkibinde bir kevgeb-i münevver gibi câzibesini ittiba ile muvazene ve âheng-i umumiyyeyi muhafaza ediniz.
{İki Mekteb-i Musîbetin Şahâdetnâmesi Yahut Divan-i Harb-i Örfî ve Saîd-i Kürd-î"-1909}
Tercümesi ( Ey Asurlular ve Ahemenidlerin cihangirlik zamanında, onların öncüleri ve kahraman askerleri olan arslan Kürtler! Beş yüz yıldır yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir. İlâhi hikmet denilen âlem makinesinin nizamı ve telgraf hattı gibi bütün âleme dal budak salan Tanrı'nın nurlu kanununun kurucusu olan ilâhî hikmet, ezel ufkundan kader parmağını kaldırmış size emrediyor ki: Ayrılık, gayrılıkla damla damla dağınık sular gibi boşa giden hamiyet ve kuvvetinizi milliyet fikriyle birleştirip kaynaştırarak zerrelerdeki küçük cazibelerden bir umumî ve millî cazibe teşkili ile Kürtler gibi büyük bir kütleyi dünya gibi döndürerek İslâm ve Osmanlı şevket güneşinin mevkibinde parlak bir yıldız gibi cazibesine uymakla muvazeneyi ve umumî ahengi muhafaza ediniz.)
Bunu anlayan anlar.
Yoruma gerek yok!
Nurcular kesinlikle Milliyetçi değildirler.
Milliyetçiliği reddederler.
Onlara göre Türk Milliyetçiliği şirktir.
Asabiyetçilikle eş tutarlar.
Biz Türk Milliyetçisi Ülkücülere de bu sebeple sıcak bakmazlar.
Türkeş,Ülkücüler ve MHP adını duyunca nasıl alerji olduklarını söylememize gerek yok umarım.
Nurcu olan adamdan kırk yıl beklesen Ülkücülüğün yoluna hizmet ettiremezsiniz.
Bu kesindir.
Mesele Ülkücünün bunların yoluna hizmet etmesidir.
Maalesef Ülkücülerin dini hassasiyetlerini kullanmaktadırlar.
Her Ülkücü Müslümanlığı yaşamalı ve iyi de bilmelidir.
Nurcuların şarjlarına Ülkücülerin ihtiyacı yoktur.
Ülkücü İslamı iyi bilmeli ve yaşamalıdır.
Bunu bizler sağlayacak,Ülkücüler de araştırıcı ve okumaya hevesli olacak,güçlü ve iyi bir imanı bilgi ve donanıma sahip olacak,bunların sohbetlerine ihtiyaçları kalmayacaktır.
İddiamız odur ki uzun süre bunların sohbetlerine katılan Ülkücü ya Ülkücülüğe düşman olur ya da Nurculuktan soğur.
Ortası yoktur.
Ülkücü hem Ülkücü hem Nurcu Olamaz.
Kalamaz da!
Nurcu hem Ülkücü hem Nurcu olamaz.
Kalamaz da!
Nurcular katıdır.
Ülkücülere karşı!
Fethullah Gülen ve ekibi hoşgörüyü merkezde tutarak ve topluma yakın durarak kazanmayı ve kullanmayı iyi bilen son derece teşkilatçı bir harekettir.
Nurcular kadar katıdırlar.
Zaten beyin takımı ve üst idare kısmı şakirttir.
Fakat kamuoyunda gerek dergi,gerek gazete ve gerek eğitim ile TV'leriyle ooldukça başarılı kazanımlar elde etmişler ve 22 Temmuz'da verdikleri sonsuz destekle neyi hedeflediklerini apaçık ortaya sermişlerdir.
AKP açık olarak desteklenmiştir.
Niçin mi?
AKP'nin hesaplaşacağı kim ve neyse onun da onunla hesaplaşmak istediği için!!!
Ülkücü Hareketin mensuplarına yıllarca kanca atarak dergi aboneliği,gazete aboneliği,ev sohbetleri,himmet ayakları ve ağlama seanslarıyla oldukça başarılı bir süreç geçirmişlerdir.
BBP ve Nizam-ı Alem (Adları artık Alp eren Ocakları oldu ya!) Ocaklarına mensuplara sıcak bakmalarının altında neler yatıyordu?
Elbette bugün o gençler hem diyalogları ve cemaatlerin hizmetlerini öve öve savunuyorlarsa durup düşünmek gerekir.
Ülkücülerin İslama olan bağlılıklarını su istimal etmekte bunlardan daha başarılısını bulamazsınız.
Artık Ülkücüler UYANMALI!
Maddi desteğe artık paydos denmeli!
Ülkücü, Ülkücü Hareketin neşriyat,parti,teşkilat,ocak ve yayınlarına maddi destek vermelidir.
Ülkücü Ülkücü Harekete hizmet etmeli!
Ülkücüler bu cemaatle polemiğe ve tartışmaya girmemeli,uzak durmakla yetinmelidir.
Saygılarımla.
Tanrı Türkü Korusun Ve Yüceltsin.



Her Ülkücünün tekrar tekrar okuması gereken bir yorum.. eline sağlık..

Değerli Ülküdaşım..

Bunlar mı hoşgörülü... Kadir21 kardeşimin tabiri ile bu dallamalardan bizim apartmanda da var.. seçim çalışmalarında ne kadar hoşgörülü!!!..

olduklarına bizzat şahit oldum.. Asansöre, posta kutularına ne kadar MHP broşürü.. Bildiri.. bıraktıysam hepsini buruşturuyordu.. Ama Benim onun ''Saman '' gazetesine birşey yapmadığımı görünce.. bendeki hoşgörü onu deli ediyordu.. Bunlar birbirlerine karşı hoşgörülüdürler..

Yalnız dikkat edilmesi gereken ..bunlar partinin ilçe teşkilatlarına .. ülkü ocaklarına bile sızmışlar.. Adamını buldukları anda.. hemen beyin yıkamaya başlıyorlar.. Bizim yapamadığımızı Fethullah hoca yaptı..gibi cümleler ile söze başlıyorlar.. bir gün böyle bir dallama ile ülkü ocağının birinde karşılaştım.. almış iki -üç gençimizi hocasını övüyor..
ABD dışişleri bakanlığı fetva sorumlusunun.... neresini övüyorsun.. dediğimde.. Bir işim vardı bahanesi ile sıvıştı gitti...

Bu ülkeyi bu hale getiren bu yobazlara hala hak veren .. onları savunanların...

bu vatanı sevdiğinden ... ülkücülüğünden şüphe etmek gerekir..

Hele ki !

At izinin ... İT izine karıştığı .. şu dönemde....


saygı ve sevgi ile.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
altaylar
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 262
Şehir: Almanya

İletiTarih: Sal Ekm 16, 2007 10:46 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
Çan serbest ezan yasak
16.10.2007

--------------------------------------------------------------------------------

TÜRKİYE´de ´´dinlerarası diyalog´´ adı altında kiliseler onarılıp çan sesleri yankılanırken İsviçre´de minarelere ´´kılıf ´´hazırlıyor.


--------------------------------------------------------------------------------


TÜRKİYE'de ''dinlerarası diyalog'' adı altında kiliseler onarılıp çan sesleri yankılanırken İsviçre'de minarelere ''kılıf ''hazırlıyor. İsviçre'de Olten Türk Kültür Ocağı'nın inşa edeceği minareyi yasaklamak için harekete geçildi İsviçre Halk Partisi minarenin yasaklanması ve ezanın susturulması için 50 bin imza topladı.

AVRUPA'da bunları yaparken bu hükümet döneminde "haç" patlaması " yaşandı. 742 kilise koruma kapsamına alınarak 'kültür ve tabiat varlığı'olarak tescil edildi ve 'haç'a kavuştu. Akdamar Kilisesi'ni 2 trilyon 600 milyar liraya tamir ettiren AKP hükümetinden buraya çan takılması için de izin isteniyor.

Batı, Türkiye'ye karşı her türlü tehdidi yaparken kendileri her türlü rezilliği sürdürüyor.. İsviçre de minarelere ''kılıf ''hazırlıyor. Avrupa'nın ortasında olmasına rağmen, Avrupa Birliği'ne girmeyen İsviçre'de "kara koyun" oyunundan sonra başlayan minareyi yasaklama girişimi tırmanıyor. İsviçre'de biri Zürih'te, diğeri Cenevre'de iki tane minareli cami var.

İsviçre Halk Partisi (SVP), İsviçre'nin kanunlarını tehdit edici politik bir sembol olduğu iddiasıyla, minarelerin yasaklanması için mayıs ayında bir kampanya başlattı. Kampanyayla 100 bin imzaya ulaşılması ve konunun ülke genelinde referanduma getirilmesi amaçlanıyor.

Altı ay sonunda 50 bine yakın imza toplandığı bildirildi. SVP, insan hakları ve inanç özgürlüğüne aykırı bulunan bu kampanyadan önce, genel seçime de 'ırkçı' bir propagandayla girmişti. Afişlerinde siyah koyunları İsviçre dışına atmaya çalışan beyaz koyunlara yer veren SVP bir de bilgisayar oyunu hazırlatıp, internet sitesine koymuştu. NTVMSNBC İsviçre'deki minare krizinde bugünkü durumu taraflarla; kampanyanın en iddialı savunucusu SVP Milletvekili Ulrich Schlüer ve bunun "ırkçı" olduğunu savunan Olten Türk Kültür Ocağı Başkanı Mustafa Karahan'la konuştu.
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE ATIF

Schlüer, 1997 yılında dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın okuduğu şiirden, "Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız, müminler askerimiz" sözlerine işaret ederek, "Minare dini-siyasi güç iddiasının bir sembolüdür.

İslam, dini devletin üzerinde görüyor. Minare yasağıyla, anayasal çerçevede sosyal ve hukuki düzeninin sınırlandırma olmadan garanti altına alınması sağlanacaktır" açıklamasını yaptı
SVP Milletvekili Ulrich Schlüer ''Minare inşaatını durdurmak için şu anda 50 bine yakın imza topladık ve 100 bin imza topladıktan sonra Parlemento'ya sunacağız. Parlementoda karar alınacak.


http://www.ortadogugazetesi.net/habergoster.asp?id=10277

Herifler Islam düsmanligini alenen yapiyorlar. Bizseonlarla onlarin istegi dogrultusunda diyalog kumaya calisiyoruz.

Katil Amerika adina calisan Fetosunda yandaslarininda Allah cezalarini versin.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Cum Ekm 19, 2007 9:07 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İki insan (Yusuf ve Fethullah)

Başlıktaki Yusuf, ben Yusuf Dülger Olayım.
Fethulla'ta, Fethullah Gülen olsun.
Bir tarafta ben, öbür tarafta Fethullah.
İkisi de bir Halık'ın (Yaratıcı'nın) mahlûku (yarattığı) iki insan.
Yusuf Fadime'den doğma, Mehmet oğlu, Fethullah Rafia'dan doğma Ramiz oğlu.
İkisi de 1940'larda doğmuş. Yusuf devam ederek, Fethullah dışarıdan bitirmelere girerek İ.H.L. mezunu olmuş, sonra İlahiyat tahsili yapmışlar.
Yusuf öğretmen, Fethullah vaaz olarak emekli olmuş.
Fethullah Peygamber, Yusuf (lar) bunun ümmeti falan değil.
Çünkü son Peygamber Hz Muhammed Onun için Yusuf ve Fethullah (İkisi de) birer insan.
İkisi de beşeri özelliklere sahip
. İkisi de ölecek, ikisi de yaptıklarının hesabını öbür âlemde Yaratan'a verecek.
O halde Fethullah ile Yusuf arasında fark yok. Zaten farklılaşmak/farklılaştırmak, insanlık ve İslamlık adına utanç vericidir.
İnsanların görünen yönlerinin dışında bir de görünmeyen yönleri (manevi âlemleri) var. Manevi âlemin ölçme ve değerlendirmesini biz yapamayız. O âlemin ölçme ve değerlendirmesini Allah yapar. Ve hepimiz bu dünyada yaptıklarımızın hesabını öbür dünyada Allah'a vereceğiz. O zaman bizim maneviyat önderliğine soyunma, insanları maneviyat zengini yahut maneviyat fukarası sayma, birilerini ilahlaştırma yetki ve hakkımız yok.
Öyleyse nedir bu Fethullah/Fethullahçılık adına öbekleşmeler, kutuplaşmalar, makam ve mevki kapışları, fişlemeler? Görünen şu:
Yusuf (ve Yusuf gibileri bir insan gibi yaşarken), Fethullah kalkmış, asli görevinin yanı sıra ikinci bir görev yüklemiş kendisine. Fethullah Diyor ki:
"Firavunlar devrini yaşıyoruz. Bir millet yeniden doğuyor. Mevcudiyetinizi hissettirmeden çok ilerlere gideceğiz, can damarlarının içinde dolaşacağız. Belli bir nokta ve kıvama gelinceye kadar, bütün Anayasal müesseseleri cephenize çekeceğiniz ana kadar mahremiyete dikkat edeceksiniz. Hedefe varmak için Işık Evleri, pansiyonlar, dershaneler, özel okullar, finans kuruluşları açacaksınız, örgütleşmeyi tamamlayıp devleti ele geçireceksiniz."
Fethullah bey, bunları kime karşı niçin yapıyorsunuz? Bu millet Türk milleti, bu devlet Türk devletidir. Halkımız Müslüman'dır, inandığı gibi yaşıyor. TC mal ve can güvenliğimizi korumak için var. Hz Muhammet tebliğini açık yapmıştı, hafiye örgütü kurmamıştı. Sızma, bölme ve karalama yapmamıştı. Siz niçin gizliliğe yöneliyorsunuz? Türk milleti yeni doğmadı, asırlardır yaşıyor. Firavun dedikleriniz kimler? Papa ll John Paol ile görüşme, "Dinlerarası Diyalog" sürecini başlatma, kiliselere yardım etme, Yahudi çocuklarına ağlama, ABD'ye yerleşme ihtiyacını niye duydunuz?
Keşke böyle konuşmasaydınız, keşke böyle bir hareketi başlatmasaydınız. Çünkü Peygamberimiz böyle yapmamıştı. Keşke ABD'de yaşama zorunda kalmasaydınız. Bütün bunlar sıkıntılara neden oluyor.
Fethullah bey, sebep olduğunuz bu bunalımın bir benzerine İmam-ı Gazali, İmam-ı Matüridi, İmam-ı Azam gibi İslam büyüklerinin hiç birisi sebep olmadı. Gelin şu yolu bırakıverin. Allahın dini siz yokken de vardı, siz yok olduktan sonra da var olacak. Elinizde ve teşkilatlarınızda "din ve Allah adına" toplanmış ne kadar menkul ve gayr-i menkul varsa, tümünü sahiplerine yahut devletimize iade ediverin. Anasından ve babasından, eşinden ve çocuklarından ayrılmış gençlerimizi ve insanlarımızı ailelerine gönderiverin, hasretleri bitsin. Kendinizi Türk devletine arz edin. Bu devlet vatandaşı Yusuf (lar) a bir şey yapmadığı gibi, size de bir şey yapmaz. Çünkü bu devlet merhametlidir.
Fethullah bey, bir "ilahiyatçı" edasıyla, geniş bir cübbe, beyaz bir sarık giyseydim, kafamı ve bedenimi titrete titrete gözyaşları döküverseydim, "çocuksuzlara çocuk, hastalara şifa muskaları" yazıverseydim, Cumhuriyetimize çatıverseydim, Atatürk'e atıp tutsaydım, binlerce mürit toplar, bir "Yusufefendi" olurdum. Ayrıca, villalarım, şoförlerim, hizmetçilerim, cariyelerim olurdu. Bunu bir Ahmet yahut Mehmet yapsaydı, onlar da öyle olurdu. Yani "Hocaefendilik, Hazretlik, Üstatlık" geçer akçe. Ama bu yol hayır getirmiyor. Öyleyse:
Gelin bu kapıyı kapatalım. Yusuf ve Fethullahlar'ın görevi bu.
Türkiye'de yaşayan bütün Müslümanlara da bir hatırlatmam var:
Bize bir "Efendi" lazımsa, oda Âlemlerin efendisi, Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) dir. İslam tarihinde birçok yalancı Peygamber ve sahte mehdi çıkmıştır. Bu sahtekârlar Müslümanları perişan etmiştir. İslam'ın gerçek kaynaklarına göre bundan sonra, "Mehdi" falan gelmeyecektir.
Müslümanların ister yerli, ister ithal olsun, sahte Mehdilere, Ruhbanlaşmış/ Ruhbanlaştırılmış Hocalara filan ihtiyacı yoktur.


Yusuf Dülger
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
yahyaoglu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 13, 2004
İletiler: 655
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cmt Ekm 20, 2007 9:01 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

yusuf dülger imzalı üstteki iletinin altına imza atıyorum. herkesede okumasını tavsiye ediyorum....
Allah yar ve yardımcınız olsun...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cmt Ekm 20, 2007 8:18 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

-ULKUCU-GARDAS- demiş ki:
İki insan (Yusuf ve Fethullah)

Başlıktaki Yusuf, ben Yusuf Dülger Olayım.
Fethulla'ta, Fethullah Gülen olsun.
Bir tarafta ben, öbür tarafta Fethullah.
İkisi de bir Halık'ın (Yaratıcı'nın) mahlûku (yarattığı) iki insan.
Yusuf Fadime'den doğma, Mehmet oğlu, Fethullah Rafia'dan doğma Ramiz oğlu.
İkisi de 1940'larda doğmuş. Yusuf devam ederek, Fethullah dışarıdan bitirmelere girerek İ.H.L. mezunu olmuş, sonra İlahiyat tahsili yapmışlar.
Yusuf öğretmen, Fethullah vaaz olarak emekli olmuş.
Fethullah Peygamber, Yusuf (lar) bunun ümmeti falan değil.
Çünkü son Peygamber Hz Muhammed Onun için Yusuf ve Fethullah (İkisi de) birer insan.
İkisi de beşeri özelliklere sahip
. İkisi de ölecek, ikisi de yaptıklarının hesabını öbür âlemde Yaratan'a verecek.
O halde Fethullah ile Yusuf arasında fark yok. Zaten farklılaşmak/farklılaştırmak, insanlık ve İslamlık adına utanç vericidir.
İnsanların görünen yönlerinin dışında bir de görünmeyen yönleri (manevi âlemleri) var. Manevi âlemin ölçme ve değerlendirmesini biz yapamayız. O âlemin ölçme ve değerlendirmesini Allah yapar. Ve hepimiz bu dünyada yaptıklarımızın hesabını öbür dünyada Allah'a vereceğiz. O zaman bizim maneviyat önderliğine soyunma, insanları maneviyat zengini yahut maneviyat fukarası sayma, birilerini ilahlaştırma yetki ve hakkımız yok.
Öyleyse nedir bu Fethullah/Fethullahçılık adına öbekleşmeler, kutuplaşmalar, makam ve mevki kapışları, fişlemeler? Görünen şu:
Yusuf (ve Yusuf gibileri bir insan gibi yaşarken), Fethullah kalkmış, asli görevinin yanı sıra ikinci bir görev yüklemiş kendisine. Fethullah Diyor ki:
"Firavunlar devrini yaşıyoruz. Bir millet yeniden doğuyor. Mevcudiyetinizi hissettirmeden çok ilerlere gideceğiz, can damarlarının içinde dolaşacağız. Belli bir nokta ve kıvama gelinceye kadar, bütün Anayasal müesseseleri cephenize çekeceğiniz ana kadar mahremiyete dikkat edeceksiniz. Hedefe varmak için Işık Evleri, pansiyonlar, dershaneler, özel okullar, finans kuruluşları açacaksınız, örgütleşmeyi tamamlayıp devleti ele geçireceksiniz."
Fethullah bey, bunları kime karşı niçin yapıyorsunuz? Bu millet Türk milleti, bu devlet Türk devletidir. Halkımız Müslüman'dır, inandığı gibi yaşıyor. TC mal ve can güvenliğimizi korumak için var. Hz Muhammet tebliğini açık yapmıştı, hafiye örgütü kurmamıştı. Sızma, bölme ve karalama yapmamıştı. Siz niçin gizliliğe yöneliyorsunuz? Türk milleti yeni doğmadı, asırlardır yaşıyor. Firavun dedikleriniz kimler? Papa ll John Paol ile görüşme, "Dinlerarası Diyalog" sürecini başlatma, kiliselere yardım etme, Yahudi çocuklarına ağlama, ABD'ye yerleşme ihtiyacını niye duydunuz?
Keşke böyle konuşmasaydınız, keşke böyle bir hareketi başlatmasaydınız. Çünkü Peygamberimiz böyle yapmamıştı. Keşke ABD'de yaşama zorunda kalmasaydınız. Bütün bunlar sıkıntılara neden oluyor.
Fethullah bey, sebep olduğunuz bu bunalımın bir benzerine İmam-ı Gazali, İmam-ı Matüridi, İmam-ı Azam gibi İslam büyüklerinin hiç birisi sebep olmadı. Gelin şu yolu bırakıverin. Allahın dini siz yokken de vardı, siz yok olduktan sonra da var olacak. Elinizde ve teşkilatlarınızda "din ve Allah adına" toplanmış ne kadar menkul ve gayr-i menkul varsa, tümünü sahiplerine yahut devletimize iade ediverin. Anasından ve babasından, eşinden ve çocuklarından ayrılmış gençlerimizi ve insanlarımızı ailelerine gönderiverin, hasretleri bitsin. Kendinizi Türk devletine arz edin. Bu devlet vatandaşı Yusuf (lar) a bir şey yapmadığı gibi, size de bir şey yapmaz. Çünkü bu devlet merhametlidir.
Fethullah bey, bir "ilahiyatçı" edasıyla, geniş bir cübbe, beyaz bir sarık giyseydim, kafamı ve bedenimi titrete titrete gözyaşları döküverseydim, "çocuksuzlara çocuk, hastalara şifa muskaları" yazıverseydim, Cumhuriyetimize çatıverseydim, Atatürk'e atıp tutsaydım, binlerce mürit toplar, bir "Yusufefendi" olurdum. Ayrıca, villalarım, şoförlerim, hizmetçilerim, cariyelerim olurdu. Bunu bir Ahmet yahut Mehmet yapsaydı, onlar da öyle olurdu. Yani "Hocaefendilik, Hazretlik, Üstatlık" geçer akçe. Ama bu yol hayır getirmiyor. Öyleyse:
Gelin bu kapıyı kapatalım. Yusuf ve Fethullahlar'ın görevi bu.
Türkiye'de yaşayan bütün Müslümanlara da bir hatırlatmam var:
Bize bir "Efendi" lazımsa, oda Âlemlerin efendisi, Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) dir. İslam tarihinde birçok yalancı Peygamber ve sahte mehdi çıkmıştır. Bu sahtekârlar Müslümanları perişan etmiştir. İslam'ın gerçek kaynaklarına göre bundan sonra, "Mehdi" falan gelmeyecektir.
Müslümanların ister yerli, ister ithal olsun, sahte Mehdilere, Ruhbanlaşmış/ Ruhbanlaştırılmış Hocalara filan ihtiyacı yoktur.


Yusuf Dülger




Nefis Bir yazı ...

Bu yazıyı çoğaltıp.. Heryere dağıtmak gerekir..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 5. sayfa (Toplam 12 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6 ... 10, 11, 12  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1