Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - HÜRMET SANA EY ŞAN DOLU SANCAĞIM!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 5 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
altaylar
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 262
Şehir: Almanya

İletiTarih: Çar Kas 07, 2007 2:15 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Hersey apacik ortadadir.

Olay sadece milletin biraz gazini alip, kamu baskisini birazda olsa basbakanliktan kaldirmaktir.

Kisacasi daglarin bos alanlarina birkac bomba atilacak, bir iki kahramanlik sözleriyle sehitlerimizin öcü alinmis gibi gösterilecek.

Bu milletin yaptigi zaten kuru gürültü(yabanci basinin deyimiyle).

Türk milleti kendisine yapilani cabuk unutur.

Türk milleti saftir ve cabuk kandirilir.

Bir iki pispisladinmi bu is tamamdir.

Peki milletimizi anladikta ya ASKERIMIZ?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Kas 09, 2007 6:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Genelkurmay başkanının basın ile yaptığı toplantı:
milliyet gazetesinden alıntıdır:
Alıntı:
Büyükanıt: "Dağlıca'da soruşturma açıldı, köstebek yok"
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, gazetelerin Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda sınır ötesi harekât, ABD temasları ve Dağlıca olayı ile ilgili görüşlerini açıkladı. Org. Büyükanıt'ın gündemdeki konulara ilişkin görüşleri ve gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Org. Büyükanıt, hükümete sınır ötesi harekât yetkisi veren tezkerenin 19 Ekim 2007 günü Resmi Gazete'de yayımlandığını belirttikten sonra şu bilgiyi verdi:

'Operasyona hazırız'
"24 Ekim 2007 günü Başbakanlık bize bir yazı yazarak tezkere kapsamındaki operasyonla ilgili görüşlerimizi sordu. Biz de görüşlerimizi 1 Kasım 2007 günü Başbakanlığa bildirdik. Tekliflerimizi Başbakanlığa iletmiş olduk. Başbakanlık ve Dışişleri bu teklifler üzerinde çalışıyor. Bu bir hükümet direktifine dönüşecek ve bize gelecek. Zaten normal planlama usulü de budur. Şu anda yetki hükümette. Değerlendirilecek. Eğer harekâtın gerekli olduğuna inanırlarsa 'şu operasyonlar yapılır' denilecek.
Zaten biz asker olarak her türlü olasılığa karşı önceden planlama yaparız. Bir çatışma çıktıktan sonra planlama olmaz. Askeri birliklerimiz bir görev verildikten sonra kısa süreli bir ikazı müteakip son hazırlıkları yaparak operasyonu gerçekleştirebilecek durumdadır. Geldiğimiz nokta bu. Şimdi hükümetten gelecek direktifi bekliyoruz. O direktife göre, gereğini yapacağız. Bu süreçte bir gecikme yok."

'Birazcık operasyon olmaz'
Org. Büyükanıt, gazetecilerin "Kapsamlı bir operasyon mu olacak, yoksa nokta operasyonları mı" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Sırf operasyon yapmak için operasyon yapılmaz. Askeri gerekçeleri ve hedefi olur. Birazcık operasyon yapalım diye operasyon yapılmaz. Nokta veya nokta değil diye bir şey söylenemez. Bizim kafamızdaki şey, bunun ciddi bir hedefi olduğudur." Org. Büyükanıt, muhtemel operasyonun çapı ve sınırı konusundaki bir soruya da şu karşılığı verdi:
"Önce hükümet direktifini görmemiz lazım. O direktifte bazı sınırlamalar olur. O sınırlamalara bakacağız."

'İcazet alınmaz'
Org. Büyükanıt, bu konuda "niye ABD'ye sormuyorsunuz" şeklindeki yaklaşımlara karşı da şunu söyledi:
"İcazet alınması gibi bir yaklaşım çok yakışızsızdır. Böyle bir durum söz konusu olamaz. ABD'ye soruldu mu, diye soruyorlar. Biz kimseden icazet almayız. Bizim icazet alacağımız yer bellidir. O da kanunlarımız ve Atatürk'ün yol göstericiliğidir."

'ABD düşüncemi açıklamam'
Org. Büyükanıt, "ABD'nin tutumunu güvenilir, inandırıcı ve samimi buluyor musunuz" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bulunduğum konumda düşüncelerim var ama açıkça ifade etmeyi uygun görmem. Biz düşman kazanmaya değil, dost kazanmaya çalışacağız. Toplumda negatif duygu ve düşünceler var." "Bu negatif düşünceler var mı" sorusu üzerine de Org. Büyükanıt "Bilemiyorum" karşılığını verdi.

'Turşu kurmayacağız'
Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt, Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Bush'la yaptığı görüşmelere ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu tür üst düzey görüşmelerin politik, diplomatik ve askeri yönü vardır. Ben askeri yönüne, Erdoğan-Bush'un basın toplantısına bakıyorum. Başkan Bush'un konuşması tamamen istihbarat üzerine kurulmuştu. Tabii istihbarat önemli. İstihbarat olursa gider orayı, o noktayı tahrip edersin.
Operasyon yapılmayacaksa istihbaratı ne yapalım? Turşu kurmuyoruz. Operasyon yapılmayacaksa onun geçerliliği kaybolur."

'ABD ile çatışmamak için'
Org. Büyükanıt, Genelkurmay İkinci başkanları ve ABD'nin Irak'taki komutanı Petraus arasındaki mekanizmaya ilişkin olarak da şu bilgiyi verdi:
"Üçlü mekanizma kavramı bize oyalamayı hatırlatıyor. O nedenle ben o kavramı kullanmıyorum. Çünkü aynı şey değil. Buna 'üçlü sistem' diyorum. İşte komutanlar arasında kırmızı telefon hattı olacağı da söylendi. Bu, operasyonel bir sistemdir. Sınır ötesi harekât olduğunda biz orada uçaklarımızı uçuracağız diyelim. ABD uçakları da var. Başka devriye gezenler var. Bu bakımdan birbirimizle çatışmamamız için, istemeden bir çatışma olmaması için koordine edilmesi gerekiyor. Kurulan üçlü sistem bu." (Org. Büyükanıt, bu konuda Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun'a da söz verdi. Org. Saygun, söz konusu sistemin Edip Başer-Ralston arasındaki sistem gibi olmadığını söyledi.).

'Dağlıca'da Köstebek yok'
Org. Büyükanıt, PKK tarafından kaçırılan 8 asker arasında köstebek olduğu ve PKK'ya bilgi verildiğine ilişkin iddialara şu karşılığı verdi:
"Bana ulaşan böyle bir bilgi yok. Mehmetçiklerin yaşadıkları veya bulundukları yer itibarıyla onlara şüphe ile bakmak, son derece tehlikeli ve yanlış olur. Biz, etnik kökene bakmayız. O güvene sahibiz. Böyle bir yaklaşım bizi rahatsız eder. Öyle bir şey olsa, tekrar Türkiye'ye teslim ederler miydi? Etnik kökenleri ne olursa olsun Türkiye'ye vatandaşlık bağı ile bağlı herkes bizim kardeşimizdir."

'Taburda soruşturma sürüyor'
Org. Büyükanıt, 12 şehit verilen Dağlıca'daki terörist saldırı konusunda şunları anlattı:
"Dağlıca olayında şu anda neredeyiz, ne yapılacak? Şu anda kaçırılan erlerle ilgili olarak idari soruşturma yapılıyor. Bu 8 erle sınırlı değil. Dağlıca Taburu'ndaki herkesle görüşülüyor.
Askerlikte 'faaliyet sonu incelemesi' yapılır. Şu anda o kapsamda inceleme yapıyoruz. İdari soruşturma sonrasında ortaya bir resim çıkacak. Bu 8 erin hemen suçlu ilan edilmesi yanlış olur. Bir kusurları varsa, tabii ki o kusura göre sorumlu kişi veya kişiler hakkında işlem yapılır.
Bazı yayın organlarında bu çocuklar için esir kavramı kullanılıyor. Bundan büyük hata olamaz. Cenevre Sözleşmesi'ne göre ancak 'savaş esiri' olur ve savaşan iki devlet varsa kullanılabilir. Terör örgütü kendini bu anlamda taraf yapmaya çalışıyor."

'Asteğmen yaralıyken çatıştı'
"Dağlıca olayı 21.10.2007 günü gece yarısı oldu. Üç koldan saldırılıyor. Çatışma aralıklarla 36 saat sürdü. 12 personeli kaybettik. 8 personelle de irtibatımız kesildi. Sonra bunların terör örgütünün elinde olduğu ortaya çıktı. Birlik Dağlıca'daki normal piyade taburudur. Taburun ilerisinde hududa yakın yerde taburun emniyetini sağlayan unsur ile yine o unsurdan daha ileride emniyet sağlayan ufak bir gruba saldırı yapıldı. Zayiat emniyet grubundadır.
Küçük grubun başında bir asteğmen vardı. Yaralanmasına rağmen çatışmayı sürdürdü. Ve zayiat vermedi. O asteğmene üstün cesaret ve feragat madalyası verilmesini önerdim. Nasıl bir coğrafyada mücadele ettiğimizi sizler biliyorsunuz. Oraya gitmeyenlere Dağlıca'yı tarif etmek olanaksızdır. Örnek, Gabar Dağı 40 km. genişlikte, 30 km. derinlikte, 1200 kilometrekare yüzölçümü olan bir coğrafyadır.
Bunun içinde 100 tane terörist arıyorsunuz. Kumluğun içinde toplu iğne aramak gibi bir şeydir. O zor araziye rağmen tabii ki bunu yapacağız. Bizim görevimiz budur. Bir İngiliz sözü vardır. Başarısızlığın 40 bin tane nedeni olabilir, ama mazereti olamaz."

'Basın Şahin'i doğru yorumladı'
Org. Büyükanıt, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in "Kurtulduklarına pek sevinemedim" şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine, "Benim yorumlamam doğru olmaz. Basın sanıyorum doğru yorumladı" dedi.

'Halkın tepkisi mükemmel'
Org. Büyükanıt, şehit aileleri başta olmak üzere, halkın tepkisinin mükemmel olduğunu belirtti ve şöyle dedi:
"Son olaylara bakınca halkımızın duyguları, düşünceleri mükemmel. Halkımız metin ve milletine bağlı. Şehit ailelerini metanetli görmek beni derinden etkiliyor. Ben, şehit annelerinin ellerini öperim, yaşları benden küçük olsa da. Babaların da gözlerinden öperim.
Haymana'da bir şehit annesinin elini öpmüştüm. Sonra o köye gazeteciler gitmiş ve şehit annesinin benim onun elini öptüğümde ne hissetiğini sormuşlar. Şehit annesi ise 'Ben o zaman kendimde değildim. Eğer kendimde olsam ben O'nun elini öperdim' demiş. İşte bizim milletimiz böyle büyük bir millettir.
Türkiye güçlü bir ülkedir. Tehdit olmak başkadır, o tehditi yaşama geçirmek başkadır. Kimsenin gücü Türkiye'yi bölmeye yetmez. PKK'nın gücü Türkiye'nin gücüne yetmez. Şimdi kendimizi Atatürk'ün yerine koyun. 15 Mayıs 1919'da daha Samsun'a çıkmadan, o koşullarda Samsun'a çıkma kararı alır mıydınız? Para yok, pul yok, ordu yok.
Ülke işgal altında. 17 yıldır savaşan bir ülke, okuma oranı erkeklerde yüzde 10, kadınlarda yüzde 1. Bu durumda gider miydiniz? Ama Atatürk'ün sezisi bu kararı aldırmış. Şimdi koşullarımız daha mı kötü? Kimse Türkiye'ye hayalindekileri dayatamaz."

'DTP'nin adını anmak istemiyorum'
Org. Büyükanıt, gazetecilerin DTP kongresiyle ilgili soru sormaları üzerine de şu yanıtı verdi:
"O siyasi partinin adını ağzıma almak istemiyorum. Bunların yaptığı gerçekten kabul edilemez. Bazıları terör örgütü olayını çok uluslu hale getirmeye çalışıyor. Perde açıldığında başka bir şeyle karşılaşabilirsiniz. Yaptıkları kabul edilemez.
Böyle devam ederse toplumda bir kutuplaşma ve çatışma ortamı ortaya çıkabilir. Herkesin bu konuda sorumluluğu var. Buna uygun davranmaklazım. Biz hep halkı ve teröristleri birbirinden ayırdık. Diyarbakır, Türkiye'de en çok sevildiğim yerlerden biridir."
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Pts Kas 12, 2007 7:56 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

YOKMU dtp DENEN ŞEREFSİZLERİN,LEŞLERİN PARTİSİNİ KAPATACAK VATANINI SEVEN KAHRAMAN

ALINTI : Tercüman

İSTİKLAL Marşımızın yazarı Mehmit Akif Ersoy’un da dediği gibi;
“HAKKIDIR HÜR YAŞAMIŞ BAYRAĞIMIN HÜRRİYET, HAKKIDIR HAKKA TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLâL.”
Dünya toprakları üzerinde kaç babayiğit vardır: ki ülkesi ve bayrağını korumak için bulunduğu mevziden düşman üzerine saldırmadan komutanına “Ölmek için emir bekliyoruz” diyebilsin?
Ülkesi, bayrağı, toprağı ve milli değerlerine bizden başka bu kadar bağlı bir millet var mıdır bilemiyorum; ama bildiğim bir şey var ki, birileri Türkiye üzerinde büyük hesaplar yapıyor.
Toplum olarak aslında yıllardır hep boyun eğdik birilerinin üzerimizden sınıf ve kitle siyaseti yapmasına. Ancak bugün oyunun adını değiştiren başka birileri, bizi temelden sarsıp ayrıştırabilmek için yeni bir oyunla; yani bölge halkı üzerinden etnik siyaset oyunuyla karşımızdalar.
Oyunun adı: BOP... Yönetmeni: abd... Oyuncuları: barzani, talabani, pkk ve dtp.
Tabi yönetmen, oyuncu ve içimizdeki bozguncuların unuttukları bir detay var. O da ulusumuzun şanlı tarihine baktığımızda, bu yüce toplumun kendisini ateşe atan hainleri bir gün mutlaka bu ateşin içinde kül ettiğidir.
MHP oyunu bozuyor
BOP filminin yönetmeni ve oyuncuları ilk sahnede toplumu kışkırtmayı, ikinci sahnede ise MHP’nin gençlik kollarını oluşturan ülkücü gençleri sokağa çekmeye çalıştılar. Amaç Türk-kürt kavgası çıkarmaktı. Fakat akp’nin türban ve Cumhurbaşkanlığı mağduriyeti oyununu bozan MHP Lideri Devlet Bahçeli, tüm Ülkü Ocakları’na yolladığı talimat ile “Sakın oyuna gelmeyin” uyarısında bulundu.
“Kan kusup, kızılcık şerbeti içtim” diyen Ülkü Ocakları, sağduyulu davranarak sokağa inmeyip, hainlerin oyununu bir kez daha bozmayı başardı.
Ancak adında ve ruhunda hainlik besleyen yönetmen ve oyuncular bu kez Dağlıca ve Gabar’da sahneye çıktılar.
Oyunun üçüncü bölümünde yönetmenin talimatı ile kaçırılan 8 Türk askerinin teslim alınma sahnesinde katkı sağlıyor görünmek için yakasındaki TBMM rozeti ile pkk’lı katiller önünde el pençe divan duran dtp’li 3 milletvekili bu sahnedeki rollerini başarıyla oynadılar.
Şimdi!...
TBMM’de Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu korumak için and içip, namus ve şeref sözü veren pkk’lı teröristlerin kardeşi dtp’li vekillere bir tek sözüm var: Biz, verdiği şeref ve namus sözünü tutamayanlara ‘şerefsiz ve namussuz’ diyoruz. Siz ne diyorsunuz?
“Gereği yapılmalıdır”
Sİzden sadece “pkk bir terör örgütüdür, Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür ve asla parçalanamaz” demenizi istedik; ama siz bunu yapmadınız, yapamadınız.
Bırakın yapmayı “Bunu düşünmek bile bizi hiçleştirir” diyerek terör örgütünü kanatlarınız altına aldınız. “İnsan kendini inkar ettiği sürece hiç olmaya mahkum olurmuş” yoksa siz “Biz de onlardanız” mı diyorsunuz?
Sizler, yıllardır üzerinde yaşayıp her şeyinden faydalandığınız bu toprağa ve ülkeye ihanet ettiniz. Haydi kendinizden utanmadınız, bu devletin ekmeğini yiyen çocuklarınızdan da mı utanmadınız?
Unutmayın ki sizin atalarınız bu topraklar için bizimle Çanakkale’de omuz omuza çarpışıp şerefli bir şekilde şehit oldular.
Terörist leşine ‘Kürdistan şehidi’ diyerek bir avuç kuklanın siyasal uzantısı olan sizler, hıyanet ve delalet içindesiniz.
Dünyanın neresinde devleti yöneten kurum ya da kişi vardır ki, ülkesinin bölünmez bütünlüğüne zarar veren eli kanlı terör örgütü ile arasında organik bağ olan siyasi oluşumu meşrulaştırıp egemenliğin temsil edildiği en yüce makama elini kolunu sallayarak girmesine izin verir?
Hangi hükümet başkanı vardır ki, kendisine bağlı Silahlı Kuvvetlerin en üst yönetiminde bulunan kişinin (Genelkurmay Başkanı) terör örgütünün siyasal organı tarafından bölücülükle suçlanmasına izin verir?
Bu kadar demokrasi fazla değil mi?
“Demokrasi demokrasi” derken büyük zorluklarla kurduğumuz Cumhuriyetimiz hırpalanıyor farkında olmadan.
dtp’nin ağzından hiç düşürmediği demokrasi ve halk iradesi gibi süslü lafları bir kenara bırakarak, akp başı rte bir çağrıda bulunalım:
“dtp’nin kapatılması için referandum yapmayı düşünüyor musunuz?”
Hukuki boyutunu merak edenler için hemen anlatalım; Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve Prof. Dr. Mümtaz Soysal’a sorduk, onlar da anlattı:
“Ulusal bütünlüğe aykırı davranış içinde bulunan dtp, özerklik isteği ve ulus devlet kavramına taş koymaktadır. Dolayısıyla bu bir kapatma gerekçesi olarak değerlendirilebilir. Bu tür istemlerle ortaya çıkanlar nasıl cezalandırılıyorlarsa, böyle bir isteği dile getiren bir siyasal parti de hukuk gereğince cezasını alır. Anayasaínın 68. maddesine, ulus devlet anlayışına aykırıdır ve gereği yapılmalıdır...”
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
cCcBilgecCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 326

İletiTarih: Sal Kas 13, 2007 3:04 pm    ileti konusu: Bir TURK dunyaya bedeldir! Alıntıyla Cevap Gönder

...........
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Oca 30, 2008 1:32 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Makedonya Savunma Bakanı Lazar Elenovski ile görüşmesinin ardından türban ve Ergenekon operasyonuyla ilgili düşüncelerini açıkladı.


Orgeneral Büyükanıt, böylece AKP ile MHP'nin türbanı serbest bırakma girişimininin ardından ilk kez canlı yayına çıkmış oldu. İşte açıklama:

GÖRÜŞÜMÜZÜ BİLMEYEN YOK
"Gündemimizde türban konusu var. Bu konuda asker ne düşünüyor diye soruluyor. Türk toplumunun katmanlarında askerin bu konudaki düşüncesini bilmeyen yok. Bir kez daha söylemek malumun ilanından öteye gitmez.

İkinci konu Ergenekon denilen operasyon. Her toplumda yasa dışına çıkan insanlar olabilir. Bunlar yargı önünde görüşülür ve yargı kararını verir.
Her fırsatta ortaya çıkan şeyleri TSK ile ilişkilendirmek çabası var.

TSK bir suç örgütü değildir. Onun için bu tür şeyleri TSK ile ilişkilendirmeye çalışmak beyhude bir çabadır. Bunun cezasını yargı verecektir."



Şimdi ortada böyle bir açıklama var.Bu açıklamaya akepe den şöyle bir yanıt geldi.Bu da hürriyet den alıntıdır:
Alıntı:
Genelkurmay Karargahı'ndan yapılan bu açıklamaya AKP kanadından ilk tepki ise Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'dan geldi:
“Genelkurmay Başkanı'nın görüşleri, şahsi kanaatidir”

Konuşulan dil Türkçe.Yapılan açıklamalar ortada.Buna karşı akepenin resmi sözcüsü olmayan kuzu nun da karşı cevabı burada.
Şimdi acaba ben mi yanlış anladım diye bu konuyu bir de ülküdaşlarımıza sormak istiyorum.
Bu açıklamalar sn Büyükanıt ın kişisel görüşleri midir?Akepe nin ya da hükümetin sözcüsü dururken bu işe Burhan Kuzu neden cevap veriyor?
Kuzu nun bu sözleri bir tahrik midir?Genelkurmay başkanımız neden turban açıklaması ile ergenekonu ayni teraziye koyup,özellikle ergenekon hakkında daha fazla açıklama yaptı?Sizce bu işin sonu nereye gidiyor?
Benim kafamda bir şeyler oluştu ama,acaba ayni mi düşünüyoruz?
Saygılarımla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Şub 22, 2008 9:49 am    ileti konusu: kara harekatı başladı. Alıntıyla Cevap Gönder

Hürriyet den alıntı:
Alıntı:
TSK: Kara harekatı başlatıldı 22 Şubat 2008






Genelkurmay Başkanlığı kara harekatının başlatıldığını açıklandı.



Genelkurmay'dan yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri; yurt içindeki operasyonlarına devam ederken, Irak’ın kuzeyinde üslenmiş PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarını etkisiz kılmak ve bölgedeki örgütsel altyapıyı kullanılmaz hale getirmek maksadıyla, 21 Şubat 2008 günü saat 10:00-18:00 arasında, belirlenen hedefleri karada konuşlu uzun menzilli silahlar ve Hava Kuvvetlerine mensup uçaklar ile etkili bir şekilde vurmuştur.

Başarıyla icra edilen ateşle taarruzdan sonra, aynı gün saat 19:00’dan itibaren Hava Kuvvetleri ile desteklenen bir sınır ötesi kara harekatı başlatılmıştır.

Bugüne kadar icra edilmiş olan hava operasyonlarının devamı niteliğindeki kara harekatının hedefi, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü olup; sivillerin ve Türk Silahlı Kuvvetlerine düşmanca bir harekette bulunmayan yerel unsurların harekattan olumsuz etkilenmemeleri için gerekli hassasiyetin gösterilmesine devam edilecektir.

Irak’ın toprak bütünlüğüne ve istikrarına özel bir önem veren Türk Silahlı Kuvvetleri, planlanan hedeflere ulaşılmasından sonra, en kısa zamanda yurt içine dönecektir.

İcra edilen harekatın, bölgenin teröristler için kalıcı ve güvenli bir üs bölgesi olarak kullanılmasını önleyerek, Irak’ın istikrar ve iç barışına da katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.

Basın mensuplarının operasyon bölgelerine girmemeleri, kendi can güvenlikleri ve harekatın emniyeti açısından önem taşımaktadır.

Gerektiğinde kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir.

Saygı ile duyurulur."



Gazanız mubarek olsun.Çok geç kalındı ama hiç yapmamaktan hayırlıdır.
Türk ordusuna güvenim ve zafere imanım tamdır!
Tanrı Türk ü korusun!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
cCc_OzguR_cCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 16, 2005
İletiler: 260

İletiTarih: Cum Şub 22, 2008 10:58 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

2007 Nisanının ortasından beri alenen bağırıyoruz "operasyon şart" diye. Ardından onlarca şehit veriyoruz... Nihayetinde halkın büyük bir baskısıyla bir operasyon yapılacağını Karadeniz'in azgın sularında hayat süren hamsiler bile anlamış durumdalar. Kaldı ki, bundan aylar önce terörist kampları bizim "müttefikimiz" olan ülkeler ve bunların taşeronları tarafından gezilip, bölücü yöneticilerinin kulağını çektiler yeterince, "kaçın canınızı kurtarın" diye...

Kışın köyde çiftçi, yazın dağda terörist... Şimdi dağda birkaç tane depo muhafızı teröristten başka ne bulacağız, çok merak ediyorum!

Hep "bir gece ansızın gelebiliriz" dedik. Bunu söylediğimiz o ilk gecede "ansızın" orada olmalıydık.

Geçmiş olsun, göstermelik harekat başlamıştır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Cmt Şub 23, 2008 12:34 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

TSK oraya mutlaka girecekti, barzanin tepesine coktu, cok konusmustu bu it, simdi ne yapacak? hani onlarda cevap vereceklerdi...

TSK orada tampon bolge olusturmali, bunun cok yonlu cikarlari olacaktir. bu operasyonun aslinda iki amaci var. biri pkk'yi cokertmek ve digeri esasta asil sebebi olan, kurdistanin kurulmasini onlemek ve barzani talabaniye gozdagi vermek.

Icerde 10 bin asker ve sinirda 150 bin asker, barzani kursun bakalim bu hayal ettigi kurdistani, o artik kerkuk'e bile dokunamaz.

cok gec kalindi, ama hic girmemekten iyidir.


BAYRAĞIMA ÇİFT EL SELAM DUR........


Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cCc_OzguR_cCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 16, 2005
İletiler: 260

İletiTarih: Cmt Şub 23, 2008 12:51 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

5 Şehit Verdik.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklama:

Alıntı:
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, 21 Şubat 2008 günü saat 19:00'dan itibaren Irak'ın kuzeyinde üslenmiş PKK terör örgütü mensuplarına karşı başlattığı hava destekli sınır ötesi kara harekatı, planlandığı şekilde devam etmektedir.

2'nci Ordu Komutanlığı sevk ve idaresinde Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı birlikleri tarafından icra edilen harekat; Hava Kuvvetleri, Kara Havacılık unsurları ve karada konuşlu ateş destek vasıtaları tarafından desteklenmektedir.

Dün gündüz ve gece devam eden harekat esnasında, bölgede tespit edilen terör örgütüne ait hedefler Hava Kuvvetleri uçakları, silahlı helikopterler ve kara ateş destek vasıtaları ile yoğun ve etkili bir şekilde ateş altına alınmıştır. Aynı zamanda, birliklerimizin ilerlemesi esnasında terör örgütünün kullandığı değerlendirilen doğal ve yapay bir çok tesis, içlerindeki çok miktarda mühimmat, malzeme ve yiyecek maddeleri ile birlikte kullanılmaz hale getirilmiştir.

22 Şubat 2008 tarihinde terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışmada, 24 terörist etkisiz hale getirilmiş, çok sayıda terörist yaralanmıştır. Ayrıca, temas bölgesinde en az 20 teröristin daha topçu ve silahlı helikopterler tarafından etkisiz hale getirildiği değerlendirilmektedir.

Söz konusu çatışmada 5 personelimiz şehit olmuştur. Sıcak temas durumu bazı noktalarda kesintilerle devam etmektedir.

Operasyon esnasında Hava Kuvvetleri, silahlı helikopterler ve karada konuşlu destek silahlarıyla, uzun mesafeden sığınak ve barınaklar içerisinde etkisiz hale getirilen teröristlerin kesin sayıları, söz konusu hedef bölgelerine ulaşıldıktan sonra ayrıca değerlendirilecektir. İlk tespitlerden, teröristlerin uzun menzilli silah ve Hava Kuvvetleri ateşlerinden ağır zayiat verdikleri anlaşılmaktadır.

Elde edilen istihbari bilgiler, özellikle sözde lider denilen kadronun panik halinde güneye doğru kaçarak, bölgeyi terk etmeye çalıştıklarını göstermektedir.

Sınır ötesi harekat sadece terör örgütünü hedef aldığından, yerel unsurlardan birliklerimize karşı her hangi bir yanlışlığa sebebiyet vermemeleri ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin gösterdiği hassasiyeti paylaşmaları beklenmektedir.

Birliklerimiz çetin hava ve arazi şartlarında, ileri harekatı ve arazi arama tarama faaliyetlerini kahramanca sürdürmektedirler. Harekat, planlanan hedeflere ulaşıp öngörülen maksat tahakkuk edince sona erdirilecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Şub 23, 2008 1:06 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Sn Tayyipne Busht beye harekat olacagini önceden bildirmis. Bildirmis mi izin mi almis bilinmez ama Busht bey kara harekatina uzun sürmesin kisa sürsün emri vermis küstah herif...! Hele hele almanya bu harekattan epey endise duyuyormus. Bunlara noluyor niye bu kadar ic islerimize karisiyorlar? Almanya ilk önce ülkesindeki nazileri yakalasin hergün bir Türk evi kundaklaniyor, polis tarafindan Türkler ölesiye dövülüyor, yunan ile Türk emekli ihtiyari dövüyor sirf TÜRK´ün haberini yapiyor alman medyasi! Iki yüzlülüklerini ortaya koyuyorlar her seferinde! Karsilarinda adam gibi adam yokki! Irkcilik ve Türk düsmanligi diz boyu herseye göz yumuluyor alman medyasi bunu tetikliyor, polis nazilerin üzerine gitmiyor, siyasetciler birsey yapmiyor ama gel gelelim konu Türkiye olursa ayaklaniyor hepsi! Herkes kendi isine baksin beyler! TÜRKIYE sinir ötesi harekati yaparsa kimseden izin almasina gerek yok! Hele hele 30 yildir pkk terörünü kimlerin destekledigini biz cok iyi biliyoruz hristiyan kulübü AB ve ABD!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Tem 15, 2008 7:32 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

14.07.2008 tarihli yeniçağ sabahattin önkibar dan alıntıdır;

Alıntı:
Orgeneral Karadayı’nın emekli olup Orgeneral Kıvrıkoğlu’nun Genelkurmay Başkanlığı’na atandığı ağustosta Özkök de Kara Kuvvetleri Komutanı olmuştu.
İşte o akşam Gazi Orduevi’nin bahçesinde Hilmi Paşa ile laflarken onun ağzından şu sözlerin döküldüğüne şahit olmuştum:
- “Kıbrıs konusu her platformda önümüze çıkıyor, bunu mutlaka aşmalıyız. 30 yıla yaklaşıyor hep aynı noktada bulunuyoruz.”
Araya girip çözümde engelin Rumlarla Yunanlılar tarafından çıkarıldığını ve bunun politikaya dönüştürüldüğünü söyleyince şu karşılığı almıştım:
- “Olabilir ama ne pahasına olursa olsun bu sorun bitirilmeli, zira konu her zeminde Türkiye’nin önünü tıkıyor.”
Bu sözler üzerine kendimi tutamayıp şu karşılığı vermiştim:
- “Ama efendim milletler ve devletler tarihinde böylesi tablolar olağan değil midir? Devletlerarası çekişme ya da çatışmalarda hemen aşılabilecek konuların olduğu gibi, aşılması güç ve çok zor konular da vardır. Kıbrıs bunlardan biri değil midir? Sorun uluslararası zeminlerde karşımıza çıkarılıyor diye Türkiye’nin ödün vermesi ve haklarından feragat etmesi doğru olur mu?”
Orgeneral Özkök bizim bu karşılığımıza fevkalade şaşırmıştı.
Öyle ya aslında onun söylemesi gerekenleri ben, benim söylemem gerekenleri o söylüyordu.
Paşa yorumlu soruma cevap ararken ben yine sordum:
- “Efendim bunu yazabilir miyim!”
Hilmi Paşa’nın cevabı, “Sakın ha sakın, bunları of the record (yazılmamak kaydıyla) söyledim.”
Bu anekdotumu aktarmanın nedeni Hilmi Paşa’nın farklı bir komutan olduğunu yansıtmak içindir. Orgeneral Özkök, Brüksel’de uzun süre görev yaptığından mıdır bilinmez paradigma bağlamında diğer generallerden çok farklıdır.
Paşa’nın bu özelliğine elbette saygı duyulabilir, ama kişisel bakış farklılıklarını kurumsal, yani TSK görüşünü aşarak hayata geçirmesi kabul edilemez. Rauf Denktaş’ın ABD’de Rum meslektaşı ile görüşürken ortada bırakılması olayında Hilmi Paşa’nın bu bakışının rol oynadığı vakıadır.

Bu olay yalan ise çıkıp eski genelkurmay başkanı sn.Özkök bunu yalanlasın.
Yalanlayamazsa 2002 den beri başta çuval hadisesi olmak üzere,bir çok konuda saldırıya uğrayan şanlı Türk Ordusunun nasıl ellere emanet edildiğini öğrenmek;bizi depresyona sokacak!
Biz Türk ordusunun başına siyasetci mi, getirmişiz yoksa komutan mı?
Özkök ün söylediği iddia edilen sözlerin Cumhurbaşkanı ve rte nin söylediği sözlerden ne farkı var?
Ya biz nasıl bir kumpas içerisine düşmüşüz!
Nedir bu ergenekon soruşturmasında Özkök ün yaptığı açıklamalar?
Ne demektir vardır da yoktur da diyemem?Bunu ben mi bileceğim,savcı mı,yoksa komutan mı?
Eğer Türk ordusunun komutanı;cumhurbaşkanı,başbakanı;bizim en haklı olduğumuz Kıbrıs meselesinde böyle laflar ediyorlarsa biz daha neyi konuşup neyi tartışıyoruz.Böyle bir komutanı olan Şanlı Türk Ordusuna bu şartlar altında güven kalır mı?
Türk ordusuna bu zararı;hiçbir düşman veremez!Türk ordusunu bu kadar hiçbir düşman yıpratamaz!Yazıklar olsun!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Tem 20, 2008 5:16 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Koskoca eski genelkurmay başkanı Hilmi Özkök ün demokrasi ile ilgili sözde açılımlarını ,orduyu sözde demokratik çizgiye oturtma gayretlerini ve yukarıdaki iletide belirttiğimiz gibi,daha Kara kuvvetleri komutanı iken Kıbrıs ile ilgili harika!!!!tesbitlerini,üstelik bunun yazılabilirliğini soran Sabahattin Önkibar a "sakın ha!"dediğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu yüce makama kadar ulaşmış bir komutanın Türk tarihinden ne kadar habersiz olduğunu,Ordunun Türk tarihi içerisindeki işlevinden ve yerinden ne kadar habersiz olduğunu,kahrolarak ibretle öğreniyoruz.
Bunu bir başkası yappsa,cahil der geçer gideriz.Ama bunu yapan bir eski genelkurmay başkanı.
Geçenlerde benim üslubumdan hoşlanmayan bir adam,benim Osmanlı,din ve darbe hakkında söylediklerimi beğenmediğini söyleyerek bir şieyler geveledi.
İşkembeden Türkçü ve ülkücü görünen adamlar bunu yapsa,cahil der geçeriz.Kışkırtıcı,ikiyüzlü dinci der geçer gideriz.Ama eski genelkurmay başkanına ne demek gerekir;doğrusu ben şaşkınlık içerisindeyim.
Darbe Türk tarihinde yeni bir olay değildir.
Bir kere şunu doğru dürüst bilmek gerekir.Türkiye başka devletlere benzemez.Başka devletlerin,başka milletlerin yapılanması ile Türkiye kıyaslanamaz.Başka devletlerin ordusunun işlevi ile de Türk ordusu kıyaslanamaz.
Eğer darbe hainlik demek ise;askeri darbelerden hoşlanmıyoruz diyen fazla bilmişlere şunu demek gerekir.
O zaman Mete Han ı da hain ilan edin o zaman sıkıyorsa!
Çünkü Mete Han;darbe ile iktidara gelmiştir.Darbede kendi ordusunu kullanmıştır.Darbeyi de babasına karşı yapmıştır.Ne diyorsunuz şimdi siz buna?Türk ordusu devlet idaresinde tarih boyunca çok aktif bir rol üstlenmiştir.Tüm iyileştirme ve yenileştirme çalışmalarına daima ordudan başlanılmış ;ordu öncülük yapmıştır.
Şimdi darbeden hoşlanmayan çıtkırıldımlara şunu da demek gerekir.
Al sana yakın tarihten bir örnek.Yavuz Sultan Selim de darbecidir.
O da babasını tahttan indirmiştir.Başarılı olamasaydı ne olacaktı?
Başarılı olmuş ve OSMANLININ 1 NUMARALI PADİŞAHI OLMUŞTUR.
BEN OSMANLI DA PADİŞAH OLARAK BİR NUMARAYA ONU YAZARIM!
ŞANLI YAVUZ DARBEYİ YAPARKEN DEMOKRATİK Mİ OLMUŞTUR,SİYASETEN Mİ GELMİŞTİR O MAKAMA YOKSA ORDUSU İLE Mİ?
Bunları neden yazıyoruz?Çünkü bizim ordumuz tarih boyunca hiçbir zaman yönetimin dışında kalmamıştır.Devlet geleneklerimizde,iç ve dış politikalarımızda ,tehditlerimizin algılanması ve defedilmesinde daima etkili olmuştur.
Şi,mdi sen kalkacaksın,ordu işine baksın ,karışmasın,memleket meselelerine duyarsız kalsın diyeceksin.
Asıl şaşkınlığım ve dehşetim,bunu bir eski genelkurmaybaşkanı nın yapmasıdır.
Asıl şaşkınlığım ve dehşetim;bunu akepe dışında bazı muhalefet partisi liderlerinin dillendirmesidir.
Chp nin orduya gölge etme başka ihsan istemez diyebilmesidir.
Mhp nin ordu ile tartışmaya girebilmesidir.
Siyasetçiler başta Türk milleti artık aklını başına toplamalıdır.
Bu ordu ile uğraşmayı,ve edepsizliğin her türlüsünü bir tarafa bırakıp,ŞANLI ORDUMUZA SAHİP ÇIKMALIDIR!
SİYASİ ÇIKAR HESAPLARIYLA BU ORDUYA BÖYLE ADİCE SALDIRAN KAHPENİN ÖNDE GİDENİDİR!
HAİN EMELLERİNE SET GÖRDÜĞÜ TÜRK ORDUSUNU YIPRATMAYA KALKIŞAN ,KUMPAS KURAN ;KAHPENİN EN ÖNDE GİDENİDİR!
CUMHURİYETİ KURAN VE YAŞATAN TÜRK ORDUSUNA SAHİP ÇIKMAK HER TÜRK ÜN GÖREVİDİR!
TÜRK DEVLETİNİ VE TÜRK ORDUSUNU BAŞKA DEVLETLER VE ORDUSU İLE KARIŞTIRAN,VE BAŞKALARI GİBİ HAREKET ETMEMİZİ İSYEYENLER;
GAFLET,SAPIKLIK VE İHANET İÇERİSİNDE OLANLARDIR!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pts Tem 21, 2008 8:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İşler kötüye gittiği zaman ordunun darbe yapması bir hak ve kaçınılmaz bir görevdir.Çünkü Cumhuriyetin ordusu,bunun ile görevlendirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça da böyle olacaktır.Bu militarizm değildir.
Bu;anayasanın ve içhizmet kanununun orduya tanımış olduğu bir yetkidir.
Eğer bu görevlendirme yapılmasaydı;biz çoktan yıkılp yok olmuştuk.
Bizim en büyük güvencemiz Şanlı Türk Ordusudur.
Bir ordunun gücü,yanlız sahip olduğu imkanlar ve ateşli silahların gücü ile ölçülmez.Tarihte çok güçlü orduların,daha zayıf kuvvetler önünde dağıldıkları görülmüştür.Sadece Türk tarihinde bunun sayısız örneği vardır.
Bir ordunun asıl gücü,çok iyi bir komuta kademesine sahip olmakla ölçülür.Askerin sevk ve idaresi çok önemlidir.
Menderesin kendisine karşı olan subaylara büyük bir hınç ve hışımla"Ben orduyu yedek subayla da idare ederim" demesi;çok büyük bir gaflet ve hatadır!Savaş ;kapsamlı bir satranç oyunudur.Bu oyunu idare edecek beyinlere ihtiyaç vardır.Türk ordusunun komuta kademesi çok ağır bir eğitimden geçer.O rutbeler simitçi tablasından alınmıyor.
Türk kurmayı;Çanakkale de,Sakarya da,büyük taaruzda,doğuda ermenilere ve ruslara karşı kazanılan başarılarda;niteliğini ve kalitesini ispatlamıştır.Gene yakın tarih de Kore de;Kıbrıs amfibi harekatında bunu ispatlamıştır.Özellikle Kıbrıs da hiç umulmayan,son derece riskli;ama temiz bir küçük plaja kapak atarak,herkesi şaşırtmıştır.
Eldeki imkansızlıklara rağmen,amfibi araçların o zamanki yetersizliğine,hantal çıkartma gemilerine rağmen;bu açığı havadan indirme ile kapatmıştır.Karşı tarafın yoğun donanım ve ateş gücüne rağmen mükemmel bir şekilde köprü başı tutmuş,gece yunan ve rumların zırhlı mekanize birliklerini sadce hafif silahlı birlikler ve insan gücü ile başarı ile durdurarak,köprü başı hattını korumuş;ve ikinci gün ulaşabilen birliklerin emniyetli bir şekilde karaya çıkmasını sağlamış;harekatı oldukça az kayıpla başarı ile bitirmiştir.
Bunlar kolay hadiseler değildir.Çok iyi planlama,sevk ve idare ister!
İşte bu ordunun komuta kademesi,bugün sözde demokratikleşme adına harcanmaya kalkışılmaktadır.Çünkü dinci iktidar komuta kademesinden çok rahatsızdır.Her tarafı ele geçirmiş,ama orduyu ele geçirememektedir.
Bunlar nasıl çaycıları genel müdür yapıyorlarsa,orduya da gerekirse onbaşıları ama,ama kendinden olanları getirmek isterler.
Çünkü bunların ne vatan,ne ordu,ne savunma diye bir meseleleri yoktur.
Kendisini abd ye satmış,küresel sermaye ile işbirliğine girmiş adamların ordu nesine?Onlar zaten milletin boynuna boyunduruğu takmaya karar vermişler bir kere!Onun için ordunun küçülmesini isterler.Onlara ordu da lazım değildir.İç güvenlik milisleri yeter de artar.Yarın kafalarındaki melaneti hayata geçirebilirlerse;bugün kullandıkları polisi de ortadan kaldıracaklardır.
Subaylara kin ve hırsları almış yürümüştür.Ne yaptı bu ülkenin subayları?
Siyasi irade emretti de savaşa mı girmediler,hiç alışık olmadıkları ve yeterli eğitimini almadıkları halde,bu pkk belası ile kim savaşıyor?
NEDENİ ÇOK AÇIK.ÇÜNKÜ TÜRK SUBAYI ATATÜRÇÜDÜR.
ONUN İNKİLAPLARINA SAHİP ÇIKAR.ONUN CUMHURİYETİNE SAHİP ÇIKAR.TEK SUÇU BUDUR!
Türk ordusu defalarca el koyduğu yönetimden ,her zaman çok erken olarak çekilmiştir.Türk ordusu ne bir hitler ne de güney amerika diktatörlerinden çıkartır.Raydan çıkan sistemi ve kurumları onarır,geri çekilir.Hiç kimse bir kaddafi gibi 50 sene milletinin başına bela kesilmez!
Gerçekler budur.12 eylülde bizim de çok feci bir tasfiyeye uğramış olmamız,ordu dfüşmanı olmamızı gerektirmez.
Tarih bize yapılan haksızlığı zaten tesbit etmiştir.Ve ileride bunu daha da iyi teslim edilecektir.Bu millet için yapılan hiçbir fedakarlık;bu güne kadar nankörlükle anılmamıştır.Bugün deniz gezmiş soysuzunu menderes ile ayni kareye koyup da ,duygu sömürüsü yapanlara rağmen;ülkücü şehitler,belki tv dizilerinde değil ama,milletin kalbinde yerlerini almışlardır.
Bugün ülkenin başı belaya girdiğinde kimse "nerede deniz gezmiş ?"demez.
Ama "nerede bu ülkücüler? "demektedir!
BEN SONUNA KADAR BU ORDU VE ONUN KOMUTANLARI İLE BERABERİM.
ONLAR NE YAPARLARSA BU ÜLKENİN İYİLİĞİ İÇİN YAPMAYA DEVAM EDECEKLERDİR.NE ZAMAN GÖREEVE ÇAĞRILIRSAM,TERHİS OLURKEN ŞEREFLE TAŞIYIP ÇIKARDIĞIM ÜNİFORMAMI TEKRAR GİYMEYE HAZIRIM.
HİÇBİR ŞEKİLDE TÜRK ORDUSUNA YAPILAN BU KUMPAS VE SALDIRILARI VE SUÇLAMALARI DA KABUL ETMİYORUM!
ELBETTE ZAMAN ZAMAN ONLARIN DA GAAFİLLERİ ÇIKTI.BİZİ BUDAYANLARI OLDU!
AMA BENİM SAVUNDUĞUM ONLAR DEĞİL,MUSTAFA KEMALİN KURDUĞU CUMHURİYET ORDUSUDUR!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pts Ağu 04, 2008 2:12 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:
İlk kez ihraç yok 4 Ağustos 2008






Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni komuta kademesi belirlendi. YAŞ'tan ilk kez ihraç kararı çıkmadı. İhraç olmayınca Başbakan Erdoğan ve Savunma Bakanı Vecdi Gönül YAŞ kararlarına ilk kez şerh düşmedi.


Ne güzel iş.İrticai ve disiplinsiz eleman bulunamamış.oRTALIK FETTOŞÇU KAYNIYOR AMA ORDUDA BİR TANE BİLE KALMAMIŞ,SIZMA FALAN DA OLMAMIŞ NE GÜZEL!
Anlaşılıyor ki;sn İlker BAŞBUĞ ÇOK ZOR GENELKURMAYBAŞKANI SEÇİLMİŞ.
ŞİMDİ DİLİN KEMİĞİ YOK,SÖYLERLER DE SÖYLERLER.
İlker Başbuğ rte ile ne görüştü?İrtica karşısındaki tavrı belli tsk nın askeri yargıcının oyu ile akepe nasıl kapatılmadı?Türk ordudusuna bir tane bile sızma yok.
Her tarafa kanser gibi metastas yapan fettoş gurubu,nasıl oldu da bu kez orduya nüfuz edemedi?
Gazeteleri açıyorsun,değişik yorumlar.Öğrenciliğinden beri darbelere karşı bir subay diyern var,abd liyakat nişanı olmayan birisi genelkurmay başkanı oldu diye yazanlar var.
Ben tsk yı her zaman tartışma dışında tuttum.Kendi partime bile ordu ile tartıştı diye kızdım,söylendim.Ama insanın kafası gerçekten karmakarışık oluyor.Hilmi Özkök ile başlayan bir komuta kadrosu var.Çuval giydik ses yok,akepe kudurdu yanlız devletin kırmızı çizgilerine değil,tsk ya sürekli saldırdı.Gene ses yok.Atatürk tartışıldı,dalga geçildi,sesi bile alay konusu yapıldı gene ses yok.Askeriyeden gelmiş hakimin oyu ile akepe bağırta bağırta kapatılabilirdi o da olmadı.Ben elinde güç ve imkan olan insanların neden bu kadar korktuklarını,sessiz kaldıklarını,seyrettiklerini anlamakta zorlanıyorum.2002 den beri gelen komuta kadrosu;ülkenin bugün geldiği noktada sorumluluğum yok diyemez.Kim düzeltecek bu adamları ben soruyorum.Yargı yapmıyor,koruma kollama görevi olanlar ilgilenmiyor,millet yapmıyor.Ne ya burası tayyibistan mı oldu?Burası enverland dan sonra şimdi de recepland mi oldu?
Kendi bünyesinden gelen yargıcı bile görevini yapmamış bir Türk ordusu;Cumhuriyet ve Atatürk inkilaplarının korunması için millet den ne bekliyor?
İşimiz Allaha kalmıştır artık!Türk milletinin ne yazık ki başka sahibi olmadığı ortaya çıktı!Bütün bunlar bir akaç yıllık koltuk merakı uğruna yapılıyorsa,burası sözün bittiği yerdir.İşte napolyonlar,hitlerler gibi onbaşılar hep böyle ortamlardan doğmuşlardır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 5 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1