 |
Basın-Yazarlar: Milliyetçiliğe savaş ilanı! / İsrafil K. Kumbasar
Gönderen:: Bozkurt |
|
|
Konu Basın-Yazarlar
30 HAZİRAN Pazartesi günü, kaleme aldığımız “Etnik çıkar iktidarı!” başlıklı yazımızda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Haziran 2003 tarihli Balıkesir konuşmasına yer vermiştik!..
Bir içme suyu projesinin açılışına katılan Erdoğan, şöyle diyordu:
“Bu ülkede asla ırkçılığa izin vermeyeceğiz!.. Türk milliyetçiliği ayrımcılıktır!..
Bizi birbirimize bağlayan bağ, Türkiye *****huriyeti vatandaşlığıdır!.. Anayasal vatandaşlık bilincini Türk vatandaşları olarak yakalamaya mecburuz!..” Erdoğan, gittiği her yerde ‘Türk milliyetçiliğini hedef alan’ aynı tutumunu sürdürmeye devam ediyor!..
Partisinin Mersin İl Kongresi’ne katılan Tayyip Erdoğan, şu ifadeleri kullanıyor:
“AKP olarak inanç, ırk ve bölgesel milliyetçilik yapmıyoruz!..
Biz, ‘Türkiye *****huriyeti vatandaşlığı ortak paydasında 73 milyonu bütünleştireceğiz’ dedik.
Niye?
Çünkü biz Yunus terbiyesi ile yetişmişiz!..” Mersin gibi ‘kürtçü-etnik yapılanma için pilot bölge olarak seçilen’ bir liman kentimizde kullanılan bu ifadeler, oldukça anlamlıdır!.. ‘İnanç’ ile İslam dinini, ‘ırk’ ile de ‘Türk milliyetçiliğini’ kastediyor!..
Milliyetçi ve muhafazakar kesimin oylarıyla iktidara gelen Tayyip, ‘Türkiye *****huriyeti Başbakanı sıfatıyla’, açıkça ‘Türk milliyetçiliğine karşı’ savaş ilan ediyor!..
Peki Türk milliyetçiliğine karşı savaş ilan eden sadece Tayyip mi?..
Tabii ki hayır!..
Siyasi bir partiden çok, kişisel menfaatleri için biraya gelenlerin toplandığı ‘etnik bir organizasyonu andıran’ AKP’nin, başbakan yardımcılarından bakanlarına, genel merkez yöneticilerinden il ve ilçe başkanlarına kadar bütün ileri gelenlerinin bırakın milliyetçiliği, ‘Türk’ kelimesine karşı bile büyük bir alerjileri var!..
Bu kişiler, devleti temsilen katıldıkları her toplantıda, ‘Türk’ kelimesinin yerine ‘Türkiyeli’ kelimesini kullanmayı tercih ediyorlar!..
Birbirlerini ‘etnik kimliklerini’ ön plana çıkararak, “Beyefendi kürttür, lazdır, gürcüdür, çerkezdir, arnavuttur” diye takdim ediyorlar!..
İşte size ‘AKP’nin en güven verici şahsiyetlerinden birisi olan’ Meclis Başkanı Bülent Arınç örneği!..
Arınç, 29 Haziran 2003 tarihinde Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerini izlemek için gittiği Edirne’de Valilik Makamı’nda şu konuşmayı yapıyor:
“Biz Avrupa`da varız.
Türkiye, dünyanın her yerinde bir büyük millet olarak karşımızda!..
Japonya`da, Hindistan`da bunun örneklerini görüyoruz.
İnşallah Türkiye yeni dönem içinde çok daha canlı ve dinamik olacak!..
Dünya bir kez daha Türkiye`nin gücünü görecek!..”
Kullanılan ifadelere dikkat edin!..
‘Bir assubay çocuğu olan’ Bülent Arınç’a bile, ‘Türk milleti’ demek oldukça ağır geliyor olacak ki, özenli bir şekilde ‘Türkiye’ kelimesi üzerine vurgu yapıyor!..
Hükümet, Meclis’ten peş peşe geçirdiği Avrupa Birliği ‘teslimiyet yasaları’ ile birlikte, ülkenin temeline dinamit koyup, geleceğini ipotek altına altına sokuyor!..
Adalet Bakanı ise çıkıp hala ‘özgürlükleri daha da genişletmekten’ bahsediyor!..
Devlet Konukevi’nde yapılan Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun toplantısına katılan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 59. Hükümet’in ‘Avrupa Birliği’nden gelen bütün emirleri harfi harfine yerine getirdiğini’ belirterek şunları söylüyor: “Anayasa ölçeğinde birçok uluslararası sözleşmeyi kabul ederek iç hukukun bir parçası haline getiriyoruz!..
Keşke bunları bir bütün içinde yapmak mümkün olsa!..
Ancak, Meclis içtüzüğü, siyasi alışkanlıklar ve başka sebeplerle bunların hepsini biraraya getirip bir defada düzenleme imkanı yok!..” Yedinci uyum paketinin yakında Meclis’ten geçirileceğini belirten Çiçek, ‘yeni uyum paketlerinin de yolda olduğunun’ işaretini veriyor!..
Aynı toplantıda, İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Ö. Kaboğlu da, Avrupa Birliği’nden gelen “Yeni bir Anayasa hazırlayın!..” talimatından bahsediyor!..
Dayatılan yeni Anayasa’da mevcut Anayasa’nın ‘değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen’ ilk üç maddesinin olmayacağı gayet açık!..
Anlaşılan o ki, AKP iktidarı, ‘Anadolu’da Türk egemenliğine son verilinceye kadar’, kendisine verilen ‘kutsal görevi’ üstün bir özveriyle yerine getirmeye devam edecek!..
İktidarda devleti ile, dolayısıyla ‘üniter ve milli yapı ile’ kavgalı bir parti vardır!..
Bu partinin başındaki ‘papaz elbiseli’ zat, ‘bölücü kürtçülerden, yıkıcı komünistlere kadar, devlete ve millete düşman ne kadar unsur varsa’, hepsi ile ittifak içindedir!..
AKP içerisindeki etnik çıkar ittifakı, Türk devletine ve milletine karşı sürdürülen ‘örtülü savaşa’ iyice ivme kazandırmıştır!..
Avrupa Birliği’ne girişi bahane ederek, ülkenin temeline dinamit koyan bütün faaliyetleri, ‘uyum yasaları altında’ yasal koruma altına almaktadır!..
Milli oluşumlar ve milli kurumlar pasifize edildikleri için, ‘Türklük bilinci hisseden’, vatansever hiçbir milletvekilinin kabul oyu vermeyeceği ihanet yasaları, itirazsız bir şekilde onaylanmıştır!..
Bir zamanlar ‘MHP’yi insafsızca eleştirerek’ AKP trenine kapağı atan ‘sözde Türk milliyetçisi’ bir takım kaçkınlar da, bilerek ya da bilmeyerek bu etnik ihanete ‘koltuk değneği’ olmayı sürdürüyorlar!..
Mersin operasyonunun baş aktörlerinden Mir Dengir Mehmet Fırat’ın, ‘AKP’nin ikinci adamı olması’ bir rastlantı değildir!..
Tayyip Erdoğan’ın “Beyminim yarısı” diye nitelendirdiği Musa Anter’in yeğeni ve Abdurrahman Zapsu’nun torunu Cüneyt Zapsu, eleştiri ve ikazlara rağmen menfur faaliyetlerini bütün pervasızlığıyla devam ettiriyor!..
Mir Dengir Mehmet Fıratlar, Cüneyt Zapsular, Ömer Çelikler, Egemen Bağışlar, Mücahit Arslanlar ve dahi niceleri devletin en üst noktalarında arslanlar gibi gezebiliyor, Türklüğe karşı adeta meydan okuyorlar!..
Hedef, ‘Türkiye *****huriyeti devletinin şahsında’, Anadolu’da Türklüğün tasfiyesidir!..
Çevremizdeki ihanet çemberi gittikçe daralıyor!..
Tayyip ve taifesini cesaretlendiren en önemli faktör, Türk milliyetçilerinin üzerine serpilen ölü toprağıdır!..
Türk milliyetçilerinin, artık ‘yılgınlık’ ve ‘umutsuzluk’ zincirinden kurturalarak, ‘titreyip kendilerine dönme’ zamanıdır!..
Bu ihaneti ancak, ‘yeniden birbirlerine kenetlenip, tek yumruk haline gelecek olan’ Türk milliyetçileri durdurabilir!..
İlk hedef AKP adlı etnik çıkar kalesinin burçlarıdır!..
‘Bu burçları yerle bir etmenin yolu’, Horasan erenleri gibi Anadolu yollarına düşerek milleti ‘irşad edip’ yeniden ayağa kaldırmaktan geçiyor!..
Hayde bre yiğitler!..
Saldırın!..
İsrafil K. Kumbasar/ Yeniçağ Gazetesi
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 5
Toplam Oy: 3
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
